Âdiyât

الْعَادِيَاتِ

Yazar: Abdulbakî Gölpınarlı - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Andolsun soluya soluya koşanlara.
  2. Tırnaklarıyle bastıkça taştan kıvılcım saçanlara.
  3. Sabah çağı, düşmanı basanlara, derken her yanı toza, dumana boğanlara.
  4. Derken her yanı toza, dumana boğanlara.
  5. Derken düşman topluluğunun tâ ortasına dalanlara.
  6. Şüphe yok ki insan, Rabbine karşı pek inatçıdır, pek nankördür.
  7. Ve şüphe yok ki o, buna tanıktır.
  8. Ve şüphe yok ki insan, hayrına yarıyan mala-mülke karşı da pek düşkündür, pek nekestir.
  9. Fakat bilmez mi ki kabirlerdekiler, dışarı çıkınca.
  10. Ve gönüllerdekiler, meydana vurulup bilinince.
  11. Şüphe yok ki Rabbin, o gün, onların her şeyini bilir elbette.
Yazar: Adem Uğur - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Harıl harıl koşanlara,
  2. (Nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara,
  3. (Ansızın) sabah baskını yapanlara,
  4. Orada tozu dumana katanlara,
  5. Derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki,
  6. Şüphesiz insan, Rabbine karşı pek nankördür.
  7. Şüphesiz buna kendisi de şahittir,
  8. Ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  9. Kabirlerde bulunanların diriltilip dışarı atıldığını düşünmez mi?
  10. Ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman,
  11. Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır.
Yazar: Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı Meal ve Sözlük
  1. Soluk soluğa koşan (at)lara andolsun,
  2. (Tırnaklarıyla) Ateş saçanlara,
  3. Sabah vakti baskın yapanlara.
  4. Derken, orada tozu dumana katanlara,
  5. Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
  6. Gerçekten insan, Rabbine karşı nankördür.
  7. Ve gerçekten, kendisi buna şahiddir.
  8. Muhakkak o, mal sevgisinden dolayı (bencil ve cimri tutumundan) çok katıdır.
  9. Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların ´deşilip dışa atıldığı,´
  10. Göğüslerde olanların derlenip-devşirildiği zamanı?
  11. Şüphesiz, o gün Rableri, kendilerinden gerçekten haberdardır.
Yazar: Ali Fikri Yavuz - Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meal-i Alisi
  1. And olsun, soluyarak koşanlara (gazilerin atlarına),
  2. O tırnaklarıyla ateş çakanlara,
  3. Sabah vakti akın edenlere,
  4. Nihayet, o vakit toz duman koparanlara,
  5. Böylece, o dem, düşman topluluğu ortasına girenlere ki,
  6. Muhakkak insan Rabbine karşı çok nankördür.
  7. İnsan da, bu nankör oluşuna şahiddir.
  8. Gerçekten o, malı sevdiği için çok cimridir.
  9. Fakat bilmez mi o insan, kabirlerdeki ölüler diriltilib çıkarıldığı;
  10. Ve (iyi veya kötü) kalblerde ne varsa ayrılıb açıklandığı zaman, o gün Rableri, onlardan (gizli ve aşikâr bütün yaptıklarından) haberdardır.
  11. Ve (iyi veya kötü) kalblerde ne varsa ayrılıb açıklandığı zaman, o gün Rableri, onlardan (gizli ve aşikâr bütün yaptıklarından) haberdardır.
Yazar: Bekir Sadak - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlatımı
  1. And olsun Allah yolunda kostukca kosanlara;
  2. And olsun kivilcimlar sacanlara;
  3. Sabah sabah akina cikanlara;
  4. Ve tozu dumana katanlara;
  5. Dusman toplulugunun icine dalanlara ki:
  6. Insan gercekten Rabbine karsi pek nankordur.
  7. Dogrusu kendisi de bunlarin hepsine sahiddir.
  8. Gercekten mala de pek duskundur.
  9. (9-10) Insan, kabirlerde bulunanlarin cikarilacagi ve kalblerde olanlarin ortaya konulacagi bir zamanin gelecegini bilmez mi?
  10. (9-10) Insan, kabirlerde bulunanlarin cikarilacagi ve kalblerde olanlarin ortaya konulacagi bir zamanin gelecegini bilmez mi?
  11. Dogrusu Rableri o gun onlarin her seyinden haberdardir. *
Yazar: Celal Yıldırım - Tefsirli Kur'an-ı Kerim Meali
  1. Harıl harıl, nefes nefese boyunlarını uzatarak koşan atlara (veya hac cihetine yönelen develere),
  2. Koşarken kıvılcım saçanlara,
  3. Sabahleyin baskın basanlara,
  4. (Geçtikleri yerlerden) toz-duman koparanlara,
  5. Ve (Düşmanın) bir topluluğuna dalıp ortalayanlara and olsun ki,
  6. İnsan cidden Rabbına karşı oldukça nankördür.
  7. Kendisi de gerçekten buna şâhiddir.
  8. Ve o, gerçekten Dünya malına karşı oldukça hevesli ve de cimridir.
  9. (9-10) Kabirlerdekinin deşilip çıkarılacağı, göğüslerde olanın derlenip ortaya konulacağı zamanı acaba bilmiyor mu ?!
  10. (9-10) Kabirlerdekinin deşilip çıkarılacağı, göğüslerde olanın derlenip ortaya konulacağı zamanı acaba bilmiyor mu ?!
  11. Şüphesiz ki Rabları o gün onlardan (onların her hâlinden) haberlidir.
Yazar: Diyanet - Diyanet 1
  1. (1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
  2. (1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
  3. (1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
  4. (1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
  5. (1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
  6. (1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
  7. Hiç şüphesiz buna kendisi de şahittir.
  8. Hiç şüphesiz o, mal sevgisi sebebiyle çok katıdır.
  9. (9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır.
  10. (9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır.
  11. (9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır.
Yazar: Diyanet - Diyanet 2
  1. (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  2. (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  3. (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  4. (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  5. (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  6. (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  7. (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  8. (1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
  9. (9-11) Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmez mi? Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır.
  10. (9-11) Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmez mi? Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır.
  11. (9-11) Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmez mi? Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır.
Yazar: Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Andolsun o harıl harıl koşular koşanlara,
  2. (tırnaklarını) çakarak ateşler saçanlara,
  3. sabahleyin baskın basanlara,
  4. derken savurup da bir toz duman (tozu dumana katanlara),
  5. o anda bir derneği ortalayanlara (topluluğun ortasına dalanlara) ki,
  6. o insan Rabbine karşı pek nankördür.
  7. Ve kendisi de şahittir buna.
  8. Ve o serveti sevdiği için katıdır, çetindir ona.
  9. Bilmiyor mu ki, kabirdekiler deşildiği zaman,
  10. o göğüslerdekiler derlendiğinde,
  11. O gün, Rableri onlardan elbette haberdardır!
Yazar: Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Meali (Sadeleştirilmiş)
  1. O harıl harıl (savaşa) koşanlara,
  2. (Tırnaklarıyla yerden) ateş çıkaranlara,
  3. Sabahleyin akın edenlere,
  4. Tozu dumana karıştıranlara,
  5. Derken bir topluluğun ortasına dalanlara yemin ederim ki,
  6. Şüphesiz insan, Rabbine karşı çok nankördür.
  7. Ve kendisi de buna şahittir.
  8. Gerçekten o dünya malını çok sevdiği için katıdır.
  9. Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler fırlatılacak.
  10. Ve sinelerin içindekiler derlenecek.
  11. O gün Rableri onların bütün yaptıklarından haberdardır
Yazar: Seyyid Kutub - Fizilal-il Kuran
  1. Andolsun Allah yolunda koştukça koşanlara,
  2. Andolsun kıvılcımlar saçanlara,
  3. Sabah akşam akına çıkanlara,
  4. Ve tozu dumana katanlara,
  5. Düşman topluluğu içine dalanlara ki,
  6. İnsan Rabbine karşı çok nankördür.
  7. Ve kendisi de buna şahittir.
  8. Doğrusu o, malı çok sever.
  9. Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,
  10. Kalplerde olanlar ortaya konulduğu zaman.
  11. Doğrusu Rabbleri o gün herşeyinden haberdardır.
Yazar: Gültekin Onan - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Soluk soluğa koşan (at)lara andolsun,
  2. (Tırnaklarıyla) Ateş saçanlara,
  3. Sabah vakti baskın yapanlara.
  4. Derken, orada tozu dumana katanlara.
  5. Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
  6. Gerçekten insan, rabbine karşı nankördür.
  7. Ve gerçekten, kendisi buna şahiddir.
  8. Muhakkak o, mal sevgisinden dolayı (bencil ve cimri tutumundan) çok katıdır.
  9. Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların deşilip dışa atıldığı,
  10. Göğüslerde olanların derlenip devşirildiği zamanı?
  11. Şüphesiz, o gün rableri, kendilerinden gerçekten haberdardır.
Yazar: Hasan Basri Çantay - Kur'an Meali - Kur’an-ı Hakim Ve Meal-i Kerim
  1. Andolsun o harıl harıl koşan (at) lara,
  2. o (tırnaklarıyle) çakarak ateş çıkaran (on) lara,
  3. sabahlayın baskın yapanlara,
  4. derken orada (ayaklarıyle) toz koparanlara,
  5. Bununla bir topluluğun tâ ortasına girenlere (ya´nî atlara) ki,
  6. muhakkak insan Rabbine karşı çok nankördür.
  7. Hiç şübhesiz O buna hakkıyle şâhiddir.
  8. Gerçek o, mal sevgisinden dolayı pek katıdır.
  9. Haalâ o, (hakıykatı görüp) bilmeyecek mi, kabirlerin içindekiler (eşilib) çıkarıldığı zaman,
  10. göğüslerde ne varsa onlar da derlenib toparlandığı (zaman)?
  11. Hakıykat, o gün Rableri onlar (ın her haalin) den elbette tamâmiyle haberdârdır.
Yazar: İbni Kesir - Büyük Kuran Tefsiri
  1. Andolsun; o koştukça koşanlara,
  2. Ve kıvılcımlar saçanlara,
  3. Sabah sabah baskın yapanlara,
  4. Ve tozu dumana katanlara,
  5. Derken bir topluluğun ortasına dalanlara,
  6. Gerçekten insan; Rabbına karşı çok nankördür.
  7. Doğrusu kendisi de buna, hakkıyla şahiddir.
  8. Gerçekten o, hayır sevgisinde pek şiddetlidir.
  9. Yoksa bilmez mi kabirdekilerin çıkarılacağı zamanı?
  10. Göğüslerde bulunanların derlenip toparlanacağını?
  11. Muhakkak ki Rabbları, o gün, onların her şeyinden haberdardır.
Yazar: İskender Ali Mihr - Kur'ân-ı Kerim Lafz-ı ve Ruhu Tefsiri
  1. Nefes nefese koşanlara andolsun.
  2. Sonra hızla çarparak kıvılcım saçanlara.
  3. Sonra sabah vakti ansızın akın edenlere andolsun ki.
  4. Böylece onunla tozu dumana kattılar.
  5. Sonra da onunla topluluğun ortasına daldılar.
  6. Muhakkak ki insan, Rabbine (karşı) gerçekten çok nankördür.
  7. Ve muhakkak ki o, buna elbette şahittir.
  8. Ve muhakkak ki, onun hayır (mal) sevgisi gerçekten kuvvetlidir.
  9. Artık kabirlerde olanlar çıkarıldığı zaman, bilmiyorlar mı ki?
  10. Ve göğüslerde olanlar (hayır ve şerre ait tüm düşünceler, niyetler) toplanıp izhar edildiği zaman.
  11. Muhakkak ki onların Rabbi, izin günü mutlaka onların herşeyinden haberdar olandır.
Yazar: Muhammed Esed - Kur'an Mesajı Meal-Tefsir
  1. Ooo! Nefes nefese koşan binek atları,
  2. ateş saçan kıvılcımlar,
  3. sabah vakti akına koşan,
  4. böylece toz bulutları yükselten,
  5. (körcesine) bir ordunun içine dalan!
  6. Gerçek şu ki, insan Rabbine karşı çok nankördür;
  7. ve kendisi (de) buna şahittir:
  8. çünkü servet hırsına kapılmıştır.
  9. Ama bilmez mi ki (Ahiret Günü,) herkes mezarından ayağa kalkıp dışarı çıktığında,
  10. ve insanların kalplerinde (gizli) olan her şey ortaya döküldüğünde,
  11. işte o Gün Rableri, onların her halinden haberdar (olduğunu gösterecek)tir?
Yazar: Ömer Nasuhi Bilmen - Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali
  1. (1-2) Andolsun o hızlı hızlı koşanlara. Sonra o çarparak ateş saçanlara.
  2. (1-2) Andolsun o hızlı hızlı koşanlara. Sonra o çarparak ateş saçanlara.
  3. Sonra sabahleyin baskın verenlere.
  4. Sonra onunla toz duman karıştıranlara.
  5. Sonra onunla bir topluluğun ortasına girenlere (andolsun ki),
  6. Muhakkak o insan, Rabbi için elbette nankördür.
  7. Ve şüphe yok ki o (insan) bunun üzerine (bu nankörlüğüne) elbette bir şahittir.
  8. Ve şüphesiz ki o servet muhabbeti için pek şiddetlidir.
  9. Bilmez mi ki, kabirlerde olanlar fırlatılacakları zaman,
  10. Ve sinelerde olanlar, toptan izhar edildiği vakit,
  11. Şüphe yok ki, Rabbleri o gün onlara (ait bütün işlerden) elbette haberdardır.
Yazar: Suat Yıldırım - Kura'an-ı Hakim ve Açıklamalı Meali
  1. Gazilerin nefes nefese koşan
  2. Koşarken tırnaklarıyla kıvılcımlar saçan
  3. Sabah erkenden baskın basan
  4. O esnada tozu dumana katan
  5. Derken düşman kuvvetinin ortasına dalan atların hakkı için ki
  6. Gerçekten insan, Rabbine karşı çok nankördür
  7. Kendisi de buna şahittir
  8. Ondaki mal hırsı pek şiddetlidir
  9. Peki o insan, kendisinin ve malının âkıbetini hâlâ bilip anlamayacak mı?Kabirlerde olanlar diriltilip dışarı atıldığı zaman, sinelerin içinde bulunan her şey derlenip ortaya konulduğu zaman
  10. İşte bilhassa o gün, Rab´leri, onların bütün yaptıklarından haberdardır
Yazar: Süleyman Ateş - Kuran'ı Kerim Meali
  1. Andolsun nefesleriyle (güp güp) ses çıkararak koşan (at)lara,
  2. (Tırnaklariyle yerden) Ateş çıkaranlara,
  3. Sabahleyin akın edenlere,
  4. (Koşarak) Toz koparanlara,
  5. Derken bir topluluğun ortasına dalanlara.
  6. (Bunlara andolsun) Ki insan, Rabbine karşı çok nânkördür.
  7. Ve o da buna şâhiddir.
  8. Doğrusu o, malı çok sever.
  9. Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,
  10. Göğüslerde bulunanlar devşirildiği zaman,
  11. O gün Rabbleri onların her halini haber almış (gizli ve açık bütün yaptıklarını bilmiş)tir.
Yazar: Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
  1. Andolsun, soluya soluya koşanlara ..
  2. (Koşarken) kıvılcım saçanlara ..
  3. Sabah vakti baskın yapanlara ..
  4. Tozu dumana katanlara ..
  5. Topluluğun ortasına dalanlara ..
  6. İnsan, Rabbine karşı gerçekten nankördür.
  7. Kendisi de buna şahittir.
  8. Şüphesiz onun mal sevgisi de çok şiddetlidir.
  9. Hala bilmiyor mu? Mezardakilerin dışa çıkarıldığında ..
  10. Kalplerdeki ortaya konduğunda.
  11. Şüphesiz o gün, Rab’leri kendilerinden haberdardır.
Yazar: Ebu'l Al'a Mevdudi - Tefhim-ul Kuran
  1. Soluk soluğa koşan (at)lara andolsun,
  2. (Tırnaklarıyla) Ateş saçanlara,
  3. Sabah vakti baskın yapanlara,
  4. Derken, orada tozu dumana katanlara,
  5. Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
  6. Hiç şüphesiz insan, Rabbine karşı nankördür.
  7. Ve gerçekten, kendisi de buna şahiddir.
  8. Muhakkak o, mal sevgisinden dolayı (bencil ve cimri tutumundan) çok katıdır.
  9. Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların deşilip dışa atıldığı,
  10. Göğüslerde olanların derlenip devşirildiği zamanı?
  11. Hiç şüphesiz, o gün Rableri, kendilerinden gerçekten haberdardır.
Yazar: Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
  1. Yemin olsun soluyuşlarıyla ses çıkararak koşanlara/nefes nefese saldıranlara,
  2. Çakıp çakıp ateş çıkaranlara,
  3. Sabahleyin akın edenlere/baskın yapıp toprak fethedenlere,
  4. Derken, onunla toz duman çıkaranlara,
  5. Derken, onunla bir topluluğun ortasına dalanlara ki,
  6. İnsan, Rabbine karşı gerçekten çok nankördür!
  7. Ve kendisi de buna iyiden iyiye tanıktır.
  8. O, mal ve servet arzusu yüzünden alabildiğine katıdır.
  9. Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında,
  10. Göğüslerin içindekiler derlenip toplandığında,
  11. Hiç kuşkusuz, o gün, Rableri onlardan iyice haberdar olacaktır.