Fecr

الْفَجْرِ

Yazar: Abdulbakî Gölpınarlı - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Andolsun ağaran sabaha.
  2. Ve on geceye.
  3. Ve çifte ve teke.
  4. Ve ışırken geceye.
  5. Bu antta büyük bir şey yok mu aklı başında olana?
  6. Görmedin mi Rabbin neler yaptı Âd´a?
  7. Direklerle dolu İrem´e.
  8. Öylesine bir şehirdi ki yaratılmamıştı eşi şehirler arasında.
  9. Ve vâdileri oyan, kayaları kesen Semûd´a.
  10. Ve direk gibi sağlam kumandanları olan Firavun´a?
  11. Öylesine ki azdılar şehirlerde.
  12. Derken bozgunculuğu çoğalttılar oralarda.
  13. Derken Rabbin de onlara bir azap kamçısıdır, yağdırdı.
  14. Şüphe yok ki Rabbin kullarının yollarında, pusudadır, onları görüp gözetir.
  15. İnsan, öyle bir mahlûktur ki Rabbi, onu sınadı da büyüttü, ve nîmetler verdi mi, Rabbim der, lâyıktım da büyüttün beni.
  16. Ve fakat sınadı da rızkını daralttı mı, Rabbim der, alçalttı beni.
  17. İş öyle değil, hayır; siz, ne yetîmi ağırlıyorsunuz.
  18. Ve ne birbirinizi, yoksulu doyurmaya teşvik ediyorsunuz.
  19. Ve mîrâsı, habbesine dek yiyorsunuz.
  20. Ve malı, alabildiğine seviyorsunuz.
  21. İş öyle değil, hayır, yer bir kere paramparça olup dümdüz bir hâle geldi mi.
  22. Ve Rabbinin emri gelip çattı da melekler, saf-saf oldu mu.
  23. Ve o gün cehennem, ortaya çıktı mı, insan, öğüt alır, anlar ama öğütün, anlayışın artık ne faydası var ona?
  24. Keşke der, önceden, daha sağken iyilik etseydim.
  25. Derken o gün öylesine bir azaplandırır onu ki kimsecikler, o çeşit azâb edemez.
  26. Ve öylesine bağlar onu ki kimsecikler, o çeşit bağlayamaz.
  27. Ey iyiden-iyiye inanmış, şüpheden kurtulmuş can.
  28. Dön Rabbine, ondan râzı olarak ve rızâsını kazanmış bulunarak.
  29. Artık katıl kullarımın arasına.
  30. Ve gir cennetime.
Yazar: Adem Uğur - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Andolsun Fecre,
  2. On geceye,
  3. Çifte ve teke,
  4. (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye
  5. Bunlarda akıl sahibi için elbette birer yemin (değeri) vardır.
  6. Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine?
  7. Direkleri (yüksek binaları) olan, İrem şehrine?
  8. Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı,
  9. O vadide kayaları yontan Semûd kavmine?
  10. Kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a?
  11. Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
  12. Oralarda kötülüğü çoğalttılar.
  13. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.
  14. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  15. İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde "Rabbim bana ikram etti" der.
  16. Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise "Rabbim beni önemsemedi" der.
  17. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz,
  18. Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,
  19. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz.
  20. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
  21. Ama yeryüzü parça parça döküldüğü,
  22. Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır).
  23. O gün cehennem getirilir, insan yaptıklarını birer birer hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ne faydası var!
  24. (İşte o zaman insan:) "Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!" der.
  25. Artık o gün, Allah´ın edeceği azabı kimse edemez.
  26. O´nun vuracağı bağı kimse vuramaz.
  27. Ey huzura kavuşmuş insan!
  28. Sen O´ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön.
  29. (Seçkin) kullarım arasına katıl,
  30. Ve cennetime gir!
Yazar: Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı Meal ve Sözlük
  1. Fecre andolsun,
  2. On geceye,
  3. Çifte ve tek´e,
  4. Akıp-gittiği zaman geceye,
  5. Bunlarda, akıl sahibi olan için bir yemin var, değil mi?
  6. Rabbinin Ad (kavmin)e ne yaptığını görmedin mi?
  7. ´Yüksek sütunlar´ sahibi İrem´e?
  8. Ki şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmış değildi.
  9. Ve vadilerde kayaları oyup biçen Semud´a?
  10. Ve kazıklar (ehramlar) sahibi Firavun´a?
  11. Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı.
  12. Böylece oralarda fesadı yaygınlaştırmış-arttırmışlardı.´
  13. Bundan dolayı, Rabbin, onların üzerine bir azap kamçısı çarpıverdi.
  14. Çünkü senin Rabbin, gerçekten gözetleme yerindedir.
  15. Fakat insan; ne zaman Rabbi kendisini bir denemeden geçirse, ona bir keremde bulunsa, nimetler verse: "Rabbim bana ikram etti" der.
  16. Ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: "Rabbim bana ihanet etti" der.
  17. Hayır; aksine, siz yetime ikram etmiyorsunuz.
  18. Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
  19. Mirası, sınır tanımaz (helal, haram aldırmaz) bir tarzda yiyorsunuz.
  20. Malı ´bir yığma tutkusu ve hırsıyla´ seviyorsunuz.
  21. Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu,
  22. Rabbin(in buyruğu) geldiği ve melekler dizi dizi durduğu zaman;
  23. O gün, cehennem de getirilmiştir. İnsan o gün düşünüp-hatırlar, ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda?
  24. Der ki: "Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim."
  25. Artık o gün hiç kimse (Allah´ın) vereceği azap gibi azaplandıramaz.
  26. Onun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz.
  27. Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis,
  28. Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön.
  29. Artık kullarımın arasına gir.
  30. Cennetime gir.
Yazar: Ali Fikri Yavuz - Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meal-i Alisi
  1. Kasem olsun sabaha,
  2. (Zi’l-Hicce ayından ilk) on geceye,
  3. (Yaratılan bütün eşyadan) çifte ve teke,
  4. Geçib gittiği zaman geceye ki,
  5. Muhakkak bunlarda, akıl sahibi bir kimse için, bir ikna kuvveti vardır (ki inkârcılar azaba uğratılacaklardır).
  6. Görmedin mi, Rabbin nasıl (azab) etti (Hûd peygamberin kavmi) Âd’a:
  7. O direk gibi (uzun boylu insanlardan ibaret) İrem kavmine?
  8. Öyle bir kavim ki, memleketler içinde (boy ve kuvvetçe), onun gibisi yaratılmamıştı.
  9. (Nasıl azab etti) vadilerde kayaları oyan (ve böylece şehirler kuran) Semûd’a?
  10. Kalabalık ordu sahibi Firavun’a?
  11. Bunlar o kimselerdi ki, memleketlerde azgınlık etmişlerdi.
  12. Böylece oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
  13. Onun için rabbin de üzerlerine bir azab kamçısı yağdırıverdi.
  14. Şüphesiz ki Rabbin, (kullarının bütün yaptıklarını görüb) gözetleyendir.
  15. Fakat insan, (dünya nimetlerini arar gözetir. Onun için) her ne zaman Rabbi, onu, (zenginlik ve genişlikle) imtihan edib de ona ikram eyler, nimetler verirse; o vakit: “- Rabbim bana ikram etti.” der.
  16. Amma her ne zaman, onu imtihan edib de rızkını kendisine daraltırsa; o vakit de: “- Rabbim bana ihanet etti.” der.
  17. Hayır, (iyilik zenginlikle, ihanet fakirlikle değildir. İyilik ve fenalık, itaat ve isyan iledir). Doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz, (miras hakkını vermezsiniz).
  18. Miskini de yedirmeğe birbirinizi teşvik etmezsiniz.
  19. Mirası, helâl - haram ayırmaksızın habire yersiniz.
  20. Malı da pek çok seversiniz.
  21. Hayır, (bunların hiç biri uygun değildir). Ne zaman ki arz, çarpıla çarpıla toz duman edilir,
  22. Rabbinin emri gelib melekler saf saf dizilir;
  23. Cehennem de o gün getirilib ortaya konur; o gün (kâfir) insan düşünür, fakat o düşünüb (gerçeği) anlamaktan ona ne fayda? (Artık düşünmek ona hiç bir fayda sağlayamaz).
  24. (O, şöyle) der: “- Ah, ne olurdu! Keşke ben (ebedî olan ahiret) hayatım için, önceden (fani dünyada) salih ameller yapmış olsaydım.”
  25. Artık o gün, Allah’ın ettiği azabı kimse edemez;
  26. Ve O’nun vurduğu bağı kimse vuramaz.
  27. (Sonra Allah, mümin kimseye şöyle buyurur): “- Ey (imanda sebat gösteren, Allah’ı anmakla huzura kavuşan) itaatkâr nefis!
  28. Dön Rabbine, (cennette sana hazırladığı nimetlere); sen O’ndan, (sana verdiklerinden ötürü) razı, O’da senden (imanın sebebiyle) razı olarak...
  29. Haydi gir (salih) kullarımın içine;
  30. Gir cennetime...
Yazar: Bekir Sadak - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlatımı
  1. Tanyerinin agarmasina and olsun;
  2. Zilhicce ayinin ilk on gecesine and olsun;
  3. Herseyin ciftine de, tekine de and olsun;
  4. (4-5) Gelip gecen geceye and olsun ki, bunlarin herbiri akil sahibi icin birer yemine degmez mi?
  5. (4-5) Gelip gecen geceye and olsun ki, bunlarin herbiri akil sahibi icin birer yemine degmez mi?
  6. (6-8) Rabbinin, hicbir memlekette benzeri ortaya konmayan sutunlara sahip Irem sehrinde oturan Ad milletine ne ettigini gormedin mi?
  7. (6-8) Rabbinin, hicbir memlekette benzeri ortaya konmayan sutunlara sahip Irem sehrinde oturan Ad milletine ne ettigini gormedin mi?
  8. (6-8) Rabbinin, hicbir memlekette benzeri ortaya konmayan sutunlara sahip Irem sehrinde oturan Ad milletine ne ettigini gormedin mi?
  9. (9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun´a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?
  10. (9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun´a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?
  11. (9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun´a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?
  12. (9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun´a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?
  13. Rabbin onlari azap kirbacindan gecirmistir.
  14. Dogrusu Rabbin hep gozetlemektedir.
  15. Rabbin denemek icin bir insana iyilik edip, nimet verdigi zaman, o: «Rabbim beni serefli kildi» der.
  16. Ama onu sinamak icin rizikini daraltip bir olcuye gore verdigi zaman: «Rabbim bana hor bakti» der.
  17. Hayir; yetime karsi comert davranmiyorsunuz.
  18. Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize ozenmiyorsunuz.
  19. Size kalan mirasi hak gozetmeden yiyorsunuz.
  20. Mali pek cok seviyorsunuz.
  21. Ama yer, carpilip paralandigi zaman;
  22. Melekler sira sira dizilip, Rabbinin buyrugu gelince,
  23. O gun, cehennem ortaya konur. O gun insan ogut almaya calisir ama artik ogutten ona ne?
  24. «eske bu hayatim icin onceden bir sey yapsaymisim» der.
  25. O gun, hic kimse, Allah´in azabettigi gibi azabedemez.
  26. Hic kimse O´nun vurdugu bag gibisini baglayamaz.
  27. Ey huzur icinde olan can!
  28. O, senden,sen de O´ndan hosnut olarak Rabbine don!
  29. «Ey can! Iyi kullarimin arasina gir.»
  30. «ennetime gir.
Yazar: Celal Yıldırım - Tefsirli Kur'an-ı Kerim Meali
  1. Fecir vaktine,
  2. Zilhicce´nin ilk on gününün gecesine,
  3. Çift´e ve tek´e,
  4. Gelip geçtiği vakit geceye and olsun.
  5. Şüphesiz ki bunda akıl ve sağduyu sahipleri için (kayda değer) bir and vardır elbette.
  6. Görmedin mi Rabbin, Âd kavmine ne yaptı ?
  7. O sütunlar sahibi İrem şehrine,
  8. Öyle ki onun şehirler içinde bir benzeri yaratılmamıştı.
  9. Vadide kayaları kesip yontan Semûd´a,
  10. Kazıklar sahibi Fir´avn´a,
  11. Onlar ki ülkelerde azgınlık edip Hakka baş kaldırmışlardı,
  12. Oralarda fitne ve fesadı çoğalttıkça çoğalttılar.
  13. Bu yüzden Rabbin, üzerlerine azâb kamçısı —dökercesine— indirdi de indirdi.
  14. Şüphesiz ki Rabbin hep gözetlemededir.
  15. (15-16) insanoğluna gelince, Rabbi onu denediğinde: İkramda bulunup nimetlere garkettiğinde, o, «Rabbim bana ikramda bulundu» der. Ama onu yine denemek için rızkını daralttığı zaman, «Rabbim bana haksızlık etti» der.
  16. (15-16) insanoğluna gelince, Rabbi onu denediğinde: İkramda bulunup nimetlere garkettiğinde, o, «Rabbim bana ikramda bulundu» der. Ama onu yine denemek için rızkını daralttığı zaman, «Rabbim bana haksızlık etti» der.
  17. Hayır, hayır; siz yetîme ikramda bulunmuyorsunuz.
  18. Yoksulu yedirmek hususunda birbirinizi tahrik ve teşvik etmiyorsunuz.
  19. Mîrası ise (hakk hukuk sınırı gözetmeksizin) habire yiyorsunuz, yağma edercesine..
  20. Malı da öyie seviyorsunuz ki hep biriktirircesine.
  21. Hayır, hayır; (bu tutumunuz çok kötü!) Yer sarsılıp parça parça bölündüğü (sonra da dümdüz duruma geldiği) zaman,
  22. Rabbin (emri) gelip melekler saf saf dizildiği zaman,
  23. O gün Cehennem getirilip (ortaya konulur), insan düşünüp anlamaya çalışır, ama o düşünüp anlamakdan ona ne (yarar var)?
  24. keşke (bu) hayatım için önden (iyi yararlı amelleri) gönderseydim» der.
  25. Artık o gün O´nun (Allah´ın) azabı gibi hiç kimse azâb edemez.
  26. Ve hiç kimse O´nun (inkarcı sapıklara) vurduğu bağ gibi bağ vuramaz.
  27. (27-28) Ey emîn ve tatmin olmuş nefs (ruh)! Sen O´ndan, O da senden razı olduğun halde dön Rabbına.
  28. (27-28) Ey emîn ve tatmin olmuş nefs (ruh)! Sen O´ndan, O da senden razı olduğun halde dön Rabbına.
  29. (İyi yararlı) kullarım arasına gir.
  30. Gir Cennetime..
Yazar: Diyanet - Diyanet 1
  1. Tan yerinin ağarmasına andolsun,
  2. On geceye andolsun,
  3. Çifte ve teke andolsun,
  4. Geçip giden geceye andolsun (ki, müşrikler azaba uğrayacaklardır).
  5. Şüphesiz bunlarda, akıl sahibi bir kimse için üzerine yemin edilmeye değer bir özellik vardır.
  6. (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
  7. (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
  8. (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
  9. (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
  10. (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
  11. (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.
  12. (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.
  13. Bu yüzden Rabbin onların üzerine azap kamçısı yağdırdı.
  14. Şüphesiz Rabbin, gözetlemededir.
  15. İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, “Rabbim bana ikram etti” der.
  16. Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der.
  17. Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz.
  18. Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
  19. Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz.
  20. Malı da pek çok seviyorsunuz.
  21. Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,
  22. (22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
  23. (22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
  24. “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.
  25. Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.
  26. Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
  27. (Allah, şöyle der:) “Ey huzur içinde olan nefis!”
  28. “Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”
  29. “(İyi) kullarımın arasına gir.”
  30. “Cennetime gir.”
Yazar: Diyanet - Diyanet 2
  1. (1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?
  2. (1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?
  3. (1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?
  4. (1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?
  5. (1-5) Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?
  6. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  7. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  8. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  9. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  10. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  11. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  12. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  13. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  14. (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
  15. İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde «Rabbim bana ikram etti» der.
  16. Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise «Rabbim beni önemsemedi» der.
  17. (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
  18. (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
  19. (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
  20. (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
  21. (21-22) Ama yeryüzü parça parça döküldüğü, Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır).
  22. (21-22) Ama yeryüzü parça parça döküldüğü, Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır).
  23. O gün cehennem getirilir, insan yaptıklarını birer birer hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ne faydası var!
  24. (İşte o zaman insan:) «Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!» der.
  25. Artık o gün, Allah´ın edeceği azabı kimse edemez.
  26. O´nun vuracağı bağı kimse vuramaz.
  27. (27-30) Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O´ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!
  28. (27-30) Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O´ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!
  29. (27-30) Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O´ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!
  30. (27-30) Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O´ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!
Yazar: Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Andolsun şafağa.
  2. on geceye,
  3. çifte ve teke,
  4. ve geçeceği sırada geceye.
  5. Nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için bir yemin (edilir şey) var değil mi?
  6. Görmedin mi Rabbin ne yaptı Ad kavmine?
  7. Sütunların sahibi İrem´e
  8. ki, o ülkeler içinde bir benzeri yaratılmamıştı.
  9. Ve vadilerde kayaları kesen (yontan) Semud kavmine?
  10. O kazıkların sahibi Firavun´a?
  11. Onlar ki o memleketlerde azıtmışlardı.
  12. Oralarda bozgunculuğu çoğaltmışlardı.
  13. Onun için de Rabbin üzerlerine bir azap kamçısı yağdırdı.
  14. Şüphesiz ki Rabbin öyle mirsad ile gözetlemektedir.
  15. Ama insan, Rabbi onu her ne zaman imtihan edip de kendisine ikramda bulunur, nimetler verirse: «Rabbim bana ikram etti.» der.
  16. Fakat her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa: «Rabbim bana ihanet etti.» der.
  17. Hayır, hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.
  18. Birbirinizi yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz.
  19. Oysa mirası dermecesine (helal haram demeden) öyle bir yiyiş yiyorsunuz ki!
  20. Malı öyle bir seviş seviyorsunuz ki, yığmacasına!
  21. Hayır, hayır, yer üst üste sarsıntılarla düzlendiği zaman,
  22. Rabbinin emri gelip melekler saf saf dizildiği zaman,
  23. cehennemde ki, getirilmiştir; o insan o gün anlar, ama bu anlamanın ne yararı var ona?
  24. Der ki: «Keşke ben bu hayatım için (sağlığımda hayırlar) göndermiş olsaydım.»
  25. Artık o gün O´nun ettiği azabı kimse edemez.
  26. Ve O´nun vurduğu bağ gibi kimse vuramaz.
  27. Ey Rabbine itaat eden huzura ermiş ruh,
  28. dön Rabbine, sen O´ndan O senden hoşnut olarak!
  29. Gir kullarımın içine!
  30. Gir cennetime!
Yazar: Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Meali (Sadeleştirilmiş)
  1. Andolsun fecre.
  2. On geceye (Zilhicce ayının ilk on gecesine).
  3. Çifte ve teke.
  4. Gitmekte olan geceye.
  5. Nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için yemin var değil mi?
  6. Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?
  7. Sütunlar sahibi İrem´e?
  8. Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
  9. Vâdide kayaları yontan Semud kavmine?
  10. Kazıklar sahibi (güçlü, kuvvetli) Firavun´a?
  11. Bunlar ülkelerde azmışlardı.
  12. Oralarda çok bozgunculuk yapmışlardı.
  13. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.
  14. Kuşkusuz Rabbin her an gözetlemededir.
  15. Ama insan, her ne zaman Rabbi onu sınayıp da ikramda bulunur, nimet verirse, «Rabbim bana ikram etti.» der.
  16. Ama her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa, o vakit de, «Rabbim beni zillete düşürdü.» der.
  17. Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.
  18. Birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.
  19. Oysa mirası öyle bir yiyorsunuz ki, haram helal gözetmeden.
  20. Malı öyle bir seviyorsunuz ki, yığmacasına.
  21. Hayır hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz olduğu zaman,
  22. Rabbinin emri gelip melekler sıra sıra dizildiği zaman,
  23. Ki cehennem de o gün getirilmiştir. İşte o gün insan anlar. Fakat bu anlamanın ona ne yararı var?
  24. «Keşke hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim.» der.
  25. Artık o gün Allah´ın edeceği azabı kimse edemez.
  26. Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
  27. Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis!
  28. Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön.
  29. Kullarımın arasına gir.
  30. Cennetime gir.
Yazar: Seyyid Kutub - Fizilal-il Kuran
  1. Andolsun tanyerinin ağarmasına!
  2. On geceye,
  3. Çifte ve teke.
  4. Gitmekte olan geceye.
  5. Ki bunlarda akıl sahipleri için birer yemin değeri var.
  6. Görmedin mi Rabbin ne yaptı Ad kavmine?
  7. Yüksek sütunlu İrem´e.
  8. Ki ülkeler arasında onun eşi yaratılmamıştı.
  9. Vadide kayaları oyarak evler yapan Semud kavmine?
  10. ve kazıklar sahibi Firavun´a.
  11. Bunlar ülkelerinde azmışlardı.
  12. Oralarda çok kötülük etmişlerdi.
  13. Bu yüzden Rabbin onların üzerine azab kırbacını çarptı
  14. Çünkü Rabbin her an gözetlemektedir.
  15. Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman o: «Rabbim beni şerefli kıldı» der.
  16. Fakat onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: «Rabbim bana hor baktı» der.
  17. Hayır yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.
  18. Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi özendirmiyorsunuz.
  19. Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.
  20. Malı pek çok seviyorsunuz.
  21. Hayır, yer çarpılıp paralandığı zaman,
  22. Melekler sıra sıra dizilip, Rabbinin buyruğu gelince,
  23. Ki cehennem de o gün getirilmiştir. İşte o gün insan anlar, ancak artık anlamanın kendisine ne faydası var?
  24. O zaman insan, ´Ah keşke ben bu hayatım için önceden iyi işler yapıp gönderseydim´ der.
  25. O gün O´nun yapacağı azabı kimse yapamaz.
  26. O´nun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz.
  27. Ey huzura eren nefis!
  28. Razı edici ve razı edilmiş olarak Rabbine dön.
  29. İyi kullarım arasına katıl.
  30. Cennetime gir.
Yazar: Gültekin Onan - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Fecre andolsun,
  2. On geceye,
  3. Çifte ve teke,
  4. Akıp gittiği zaman geceye,
  5. Bunlarda, akıl sahibi olan için bir yemin var, değil mi?
  6. Rabbinin Ad (kavmin)e ne yaptığını görmedin mi?
  7. ´Yüksek sütunlar´ sahibi İrem´e?
  8. Ki şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmış değildi.
  9. Ve vadilerde kayaları oyup biçen Semud´a?
  10. Ve kazıklar (ehramlar) sahibi Firavun´a?
  11. Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı.
  12. Böylece oralarda fesadı yaygınlaştırmış, arttırmışlardı.
  13. Bundan dolayı, rabbin, onların üzerine bir azab kamçısı çarpıverdi.
  14. Çünkü senin rabbin, gerçekten gözetleme yerindedir.
  15. Fakat insan; ne zaman rabbi kendisini bir denemeden geçirse, ona bir keremde bulunsa, nimetler verse: "Rabbim bana ikram etti" der.
  16. Ama ne zaman onu deneyerek üzerindeki rızkını kıssa / kısıtlasa / daraltsa , hemen: "Rabbim bana ihanet etti" der.
  17. Hayır; aksine, siz yetime ikram etmiyorsunuz.
  18. Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
  19. Mirası, sınır tanımaz (helal, haram aldırmaz) bir tarzda yiyorsunuz.
  20. Malı ´bir yığma tutkusu ve hırsıyla´ seviyorsunuz.
  21. Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu,
  22. Rabbin(in buyruğu) geldiği ve melekler dizi dizi durduğu zaman;
  23. O gün, cehennem de getirilmiştir. İnsan o gün düşünüp hatırlar, ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda?
  24. Der ki: "Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim."
  25. Artık o gün hiç kimse (Tanrı´nın) vereceği azab gibi azablandıramaz.
  26. Onun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz.
  27. Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis
  28. Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön.
  29. Artık kullarımın arasına gir.
  30. Cennetime gir.
Yazar: Hasan Basri Çantay - Kur'an Meali - Kur’an-ı Hakim Ve Meal-i Kerim
  1. Andolsun fecre,
  2. on geceye,
  3. hem çifte, hem teke,
  4. gelib geçeceği dem geceye,
  5. (— ki) bunlarda akıl saahibi için birer yemîn (değeri) vardır — (size elbette azaba uğratılacaksınız).
  6. Görmedin mi, Rabbin nice yapdı «Aad» e,
  7. (Ya´nî) o direk saahibi «İrem» e?
  8. Ki o, şehirlerde bir benzeri yaratılmayandı,
  9. Ve vaadî (ler) de kayaları oyan «Semuud» a,
  10. o kazıklar saahibi «Fir´avn» e.
  11. Ki (bütün) bunlar memleketler (in) de azgınlık edenlerdi.
  12. O suretle ki oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
  13. Bundan dolayı Rabbin de üzerlerine bir azâb kamçısı yağdırıverdi.
  14. Çünkü Rabbin şübhesiz ki rasad yerindedir.
  15. Amma insan, ne zaman Rabbi onu imtihaan edib de kendisine (lütf-ü) kerem (iyle muaamele) eder, ona ni´metler verirse «Rabbim beni şerefli kıldı» der!
  16. Fakat ne vakit da onu deneyerek üzerine rızkını daraltırsa şimdi de« Rabbim bana ihanet etdi» der!
  17. Hayır. Siz bil´akis yetime iyilik etmezsiniz.
  18. Yoksula yedirmek için birbirinizi kandırmazsınız.
  19. Mirası halâl, haaram demeyib alabildiğinize yersiniz.
  20. Malı pek çok seversiniz.
  21. Hakkaa ki yer (zelzeleyle) parça parça dağıtıldığı zaman,
  22. Rabbin (in emri) geldiği, melekler de saf saf (indiği zaman),
  23. ki o gün cehennem de getirilmişdir, insan o gün (herşey´i) hatırlayacak. Fakat hatırlamadan ona ne (fâide)?
  24. «Ah, diyecek, keski hayâtım için önden (saalih ameller) yapsaydım».
  25. Artık o gün (Allahın) azâbı gibi hiçbir kimse azâb yapamaz,
  26. Onun vurduğu bağ gibi de kimse bağ vuramaz.
  27. Ey itmi´nâne ermiş ruuh,
  28. dön Rabbine, sen Ondan raazî, O senden raazî olarak.
  29. Haydi gir kullarımın içine.
  30. Gir cennetime.
Yazar: İbni Kesir - Büyük Kuran Tefsiri
  1. Andolsun fecre,
  2. Ve on geceye,
  3. Hem çifte, hem teke.
  4. Gelip geçeceği demde geceye,
  5. Akıl sahipleri için bunların her biri birer yemine değmez mi?
  6. Görmez misin, Rabbın nasıl yaptı Ad´a?
  7. Sütunlar sahibi İrem´e?
  8. Ki o, şehirlerde bir benzeri yaratılmayandı.
  9. Dağ yamacında kayaları oyan Semud kavmine?
  10. Kazıklar sahibi Firavun´a,
  11. Ki bunlar, memleketlerde azgınlık etmişlerdi.
  12. Ve fesadı çoğaltmışlardı.
  13. Bu sebeple Rabbın onları, azab kırbacından geçirdi.
  14. Doğrusu Rabbın hep gözetlemekteydi.
  15. Ama insan; Rabbı kendisini deneyip kerem eder ve nimet verirse: Rabbım beni şerefli kıldı, der.
  16. Ama onu denemek üzere rızkını daraltırsa: Rabbım beni fakir düşürdü, der.
  17. Hayır; doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz.
  18. Yoksulu yedirmek için birbirinizi teşvik etmezsiniz.
  19. Mirası hak gözetmeden yersiniz.
  20. Malı da pek çok seversiniz.
  21. Ama yer; parça parça dağıtıldığında.
  22. Melekler sıra sıra dizilip Rabbının buyruğu geldiğinde.
  23. Cehennem o gün getirilir. İnsan o gün, hatırlayacak ama hatırlamadan ona ne?
  24. Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım, der.
  25. O gün O´nun azabı gibi hiç bir kimse azab edemez.
  26. O´nun vurduğu bağı kimse vuramaz.
  27. Ey huzur içinde olan can.
  28. Dön Rabbına. Sen O´ndan hoşnud, O da senden razı olarak.
  29. Haydi gir kullarımın arasına.
  30. Gir, cennetime.
Yazar: İskender Ali Mihr - Kur'ân-ı Kerim Lafz-ı ve Ruhu Tefsiri
  1. Fecr vaktine andolsun.
  2. Ve on geceye.
  3. Ve çift olana ve tek olana.
  4. Ve geçip gideceği zaman geceye (andolsun).
  5. Bunlarda akıl sahipleri için bir kasem yok mu?
  6. Rabbinin Ad kavmini nasıl yaptığını görmedin mi?
  7. Sütunlara sahip İrem Şehri´ne.
  8. O (İrem Şehri) ki, beldeler (ülkeler) içinde onun bir eşi yaratılmadı.
  9. Ve vadilerde kayaları oyan Semud´a (kavmine).
  10. Ve kazıklar sahibi firavuna (neler yaptı).
  11. Onlar ki beldelerde (ülkelerde) azgınlık yaptılar.
  12. Böylece orada fesadı çoğalttılar.
  13. Bundan dolayı Rabbin onları azap kamçısı ile kamçıladı.
  14. Muhakkak ki senin Rabbin elbette gözleyendir.
  15. Fakat insan, ne zaman Rabbi onu imtihan edip, böylece ona ikram eder ve onu ni´metlendirirse, o zaman: “Rabbim bana ikram etti.” der.
  16. Ve fakat, ne zaman onu imtihan edip, böylece onun rızkını ölçülü verirse (daraltırsa), o zaman: “Rabbim bana ihanet etti.” der.
  17. Hayır, bilâkis siz yetime ikram etmiyorsunuz.
  18. Ve yoksulları doyurma konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
  19. Ve size bırakılan mirası hırslı bir yeyişle yiyorsunuz.
  20. Ve malı aşırı bir sevgiyle seviyorsunuz.
  21. Hayır, arz, paramparça parçalanıp dağıldığı zaman.
  22. Ve Rabbin geldiği ve melekler saf saf olduğu zaman.
  23. Ve o gün (izin günü) cehennem getirilmiştir. İnsan o gün (izin günü) tezekkür eder (düşünüp, hatırlar) ve bu zikrin (bu hatırlamanın) ona nasıl (faydası) olur ki?
  24. “Keşke ben hayatım için (yaşarken güzel ameller) takdim etseydim.” der.
  25. Artık o izin günü, kimse O´nun (Allah´ın) azabı gibi azaplandıramaz.
  26. Ve kimse O´nun bağladığı gibi bağlayamaz.
  27. Ey mutmain olan nefs!
  28. Rabbine dön (Allah´tan) razı olarak ve Allah´ın rızasını kazanmış olarak!
  29. (Ey fizik vücut!) O zaman, (nefsini tezkiye ettiğin ve ruhunu Allah´a ulaştırdığın zaman Bana kul olursun) kullarımın arasına gir.
  30. Ve cennetime gir.
Yazar: Muhammed Esed - Kur'an Mesajı Meal-Tefsir
  1. Şafağı düşün
  2. ve on geceyi!
  3. Çok olanı ve Tek olanı düşün!
  4. Kendi yolunda akıp giden geceyi düşün!
  5. Düşün bütün bunları; bunlarda, akıl sahipleri için hakikatin sağlam bir kanıtı yok mudur?
  6. Bilmez misin Rabbin neler yaptı Ad (halkın)a,
  7. çok sütunlu İrem (halkına),
  8. ki bütün o topraklarda bir benzeri inşa edilmemişti?
  9. Ve vadide kayaları oymuş olan Semud (halkın)a?
  10. Ve (pek çok) çadır direğine sahip Firavun´a?
  11. (Onlar) toprakları üzerinde hak ve adalet sınırlarını aştılar;
  12. ve orada büyük bir yozlaşma ve çürümeye sebep oldular;
  13. işte bu yüzden Rabbin onları azap kırbacından geçirdi;
  14. çünkü Rabbin, şüphesiz, her zaman gözetleyip durmaktadır!
  15. İnsana gelince, ne zaman Rabbin onu, cömertliğiyle ve hoşnut olacağı bir hayat bağışlamakla denese, "Rabbim, bana karşı (ne kadar) cömertmiş!" der;
  16. ama geçim vasıtalarını daraltarak onu denediği zaman ise, "Rabbim beni küçük düşürdü!" di(ye sızlanı)r.
  17. Ama hayır, hayır, (ey insanlar, bütün yaptıklarınızı ve yapmadıklarınızı bir düşünün:) siz yetime karşı cömert değilsiniz,
  18. muhtaçları doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,
  19. (başkalarının) mirasını açgözlülükle yiyip bitiriyorsunuz,
  20. ve sınırsız bir sevgiyle malı mülkü seviyorsunuz!
  21. Peki, (Hesap Günü nasıl davranacaksınız,) yeryüzü ardarda sarsılıp paramparça olduğunda,
  22. ve Rabbin(in haşmeti) ortaya çıktığında ve melekler (gerçek hüviyetleriyle) saf saf olduklarında?
  23. İşte o Gün cehennem (gözönüne) getirilip konacak; o Gün insan (yaptığı ve yapmadığı her şeyi) hatırlayacak ama bu hatırlamanın ne faydası olacak ona?
  24. O, "Ah, keşke (gelecek) hayatım için önceden bir hazırlık yapsaydım!" diyecek.
  25. Hiç kimse Allah´ın o Gün (günahkarlara verdiği) azap gibi azap veremez;
  26. ve hiç kimse O´nun gibi bağlarla bağlayamaz.
  27. (Ama dürüst ve erdemlilere,) "Ey iç huzuruna ermiş olan insanoğlu!" (diye seslenecek Allah,)
  28. "Rabbine O´ndan hoşnut kalmış ve (O´nu) hoşnut etmiş olarak dön,
  29. gir, öyleyse Benim (öteki sadık) kullarımla birlikte,
  30. gir cennetime!"
Yazar: Ömer Nasuhi Bilmen - Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali
  1. Andolsun fecr´e.
  2. (2-4) Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye.
  3. (2-4) Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye.
  4. (2-4) Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye.
  5. Bunda akıl sahibi için bir yemîn yok mudur?
  6. (6-7) Görmedin mi ki Rabbin Âd´e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine.
  7. (6-7) Görmedin mi ki Rabbin Âd´e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine.
  8. Bir belde (ahalisi) ki, o beldenin bir misli beldeler arasında yaratılmamıştı.
  9. (9-10) Vadide kayaları söküp oyan Semûd´e (nasıl yaptı?). Ve pek büyük sabit binalar sahibi olan Fir´avun´a da nasıl yaptı?
  10. (9-10) Vadide kayaları söküp oyan Semûd´e (nasıl yaptı?). Ve pek büyük sabit binalar sahibi olan Fir´avun´a da nasıl yaptı?
  11. (11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
  12. (11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
  13. (13-14) Artık Rabbin de onların üzerlerine bir azap kamçısı saldırdı. Şüphe yok ki, Rabbin görüp gözetmektedir.
  14. (13-14) Artık Rabbin de onların üzerlerine bir azap kamçısı saldırdı. Şüphe yok ki, Rabbin görüp gözetmektedir.
  15. Rabbi onu imtihan edip kendisine ikramda bulunsa o vakit der ki: «Rabbim bana ikram etti.»
  16. Amma onu imtihan edip de rızkını darlaştırdığı vakit de der ki: «Rabbim bana ihanet etti.»
  17. Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz.
  18. Ve yoksullara yiyecek vermek için birbirinizi teşvikte bulunmazsınız.
  19. Ve miras bırakılan malı şiddetlicesine yersiniz.
  20. Ve malı pek çokça bir sevgi ile seversiniz.
  21. Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca.
  22. Ve Rabbin (emri) gelip melekler de saf saf dizilince.
  23. Ve o gün cehennem de getirilmiş olunca insan o gün anlamış olur. Ve artık o anlayıştan da ona ne faide!
  24. Der ki, «Keşke hayatım için (güzel ameller) takdim etmiş olsa idim.»
  25. Artık o gün O´nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz.
  26. Ve O´nun vuracağı bend ile kimse bend vurabilemez.
  27. Ey mutmain olan nefs!
  28. Rabbine dönüver, sen razı, O da senden razı olarak.
  29. Artık kullarımın arasına gir.
  30. Ve cennetime giriver.
Yazar: Suat Yıldırım - Kura'an-ı Hakim ve Açıklamalı Meali
  1. Fecre
  2. O on geceye
  3. Çifte ve teke
  4. Akıp giden geceye yemin olsun ki:(Kıyamet gelecektir.
  5. Nasıl, bunlarda aklı olan için yemin değeri vardır değil mi
  6. Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine.
  7. Bütün bunlar, bulundukları ülkelerde azdıkça azdılar
  8. Oralarda fesat ve bozgun çıkarıp, nizamı altüst ettiler
  9. Bu yüzden senin Rabbin de onların üstüne azap kamçıları yağdırdı
  10. Çünkü Rabbin hep gözetlemededir
  11. Rabbi, insanı denemek için ona değer verip, nimetlere gark edince o: "Rabbim hakkım olan ikramı yaptı." der
  12. Ama yine denemek için nasibini daraltınca O: "Rabbim beni zelil, perişan etti!" der
  13. Hayır! (Siz Allah´tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime değer vermezsiniz
  14. Muhtaçları doyurmaya teşvik etmezsiniz
  15. Mirasları helâl haram demeden ne gelse yersiniz
  16. Mal mülk sevgisi ise bütün benliğinizi kaplamış
  17. Hayır! Bu yaptıklarınız kesinlikle yanlış!Dünya sarsılıp parça parça döküldüğü zaman
  18. Rabbinin emri gelip melekler de saf saf geldikleri zaman
  19. Ve cehennemin getirildiği gün...İnsan işi anlar o gün!Ama anlamasının ne faydası var o gün
  20. "Keşke sağlığımda bu hayatım için hazırlık yapsaydım!" der
  21. İşte o gün O´nun ettiği azabı kimse edemez
  22. O´nun vurduğu bağı kimse vuramaz
  23. Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime
Yazar: Süleyman Ateş - Kuran'ı Kerim Meali
  1. Andolsun fecre (tan yeri ağarmasına),
  2. On geceye,
  3. Çift´e ve tek´e,
  4. Gitmekte olan geceye.
  5. Bu (anıla)n (şeyler)de akıl sâhibi için bir yemin var, değil mi? (İşte bunlara andolsun ki kâfirler mutlaka azâba uğrayacaklardır!)
  6. Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd (kavmin)e?
  7. Sütunlu İrem´e?
  8. Ki ülkeler arasında onun eşi yaratılmamıştı.
  9. Vâdi(´l-Kurâ)da kayaları oya(rak evler yapa)n Semûd (kavmin)e?
  10. Ve kazıklar sâhibi Fir´avn´a?
  11. Bunlar ülkelerde azmışlardı.
  12. Oralarda çok kötülük etmişlerdi.
  13. Bu yüzden Rabbin onların üzerine azâb kırbacını çarptı.
  14. Elbette Rabbin gözetleme yerindedir (her an kullarının fiillerini gözetlemektedir).
  15. Fakat insan öyledir; Rabbi ne zaman kendisini sınayıp ona ikrâmda bulunur, ona ni´met verirse: "Rabbim bana ikrâm etti" der.
  16. Ama Rabbi onu sınayıp rızkını daraltırsa: "Rabbim beni alçalttı (perişan etti)" der.
  17. Hayır, doğrusu siz (Allah´tan ikrâm bekliyorsunuz ama kendiniz) yetime ikrâm etmiyorsunuz.
  18. Yoksula yedirmeğe teşvik etmiyorsunuz.
  19. Mirâsı hırsla yutuyorsunuz.
  20. Malı pek çok seviyorsunuz.
  21. Hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz edildiği zaman,
  22. Melekler sıra sıra dizili durumda Rabbin geldiği zaman.
  23. Ve cehennem de getirildiği zaman. İşte o gün insan anlar, ama artık anlamanın kendisine ne yararı var?
  24. (O zaman insan): "Âh, keşke ben bu hayâtım için (iyi işler yapıp) gönderseydim!" der.
  25. O gün O´nun yapacağı azâbı kimse yapamaz.
  26. Ve O´nun vuracağı bağı kimse vuramaz!
  27. Ey huzûra eren nefis!
  28. Râzı edici ve râzı edilmiş olarak Rabbine dön!
  29. (İyi) Kullarım arasına gir!
  30. Cennetime gir!
Yazar: Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
  1. Andolsun Fecre..
  2. On Gece’ye..
  3. Çifte ve teke..
  4. Geçip giden geceye..
  5. Bunda akıl sahibi için bir yemin var mıdır?
  6. Ad kavmine Rabbin neler yaptı, görmedin mi?
  7. Sütunlar sahibi İrem’e..
  8. Ve şehirler arasında bir benzeri yaratılmamıştı..
  9. Ki vadide kayalar oyan Semud’a..
  10. Kazıklar/pramitler sahibi Firavun’a..
  11. Onlar, ülkelerde azmışlardı.
  12. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
  13. Rabbin de onlara azap kırbacı yağdırdı.
  14. Çünkü Rabbin gözetleyip durmaktadır.
  15. İşte insan, onu Rabbi imtihan ettiği zaman, ona ikramda bulunup, nimetlendirince: -Rabbim bana ikramda bulundu der.
  16. Ama onu, imtihan edip, rızkını daralttığında: -Rabbim bana ihanet etti, der.
  17. -Hayır, yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
  18. Düşkünü doyurmaya teşvik etmiyorsunuz.
  19. Mirası da hak gözetmeden yiyorsunuz.
  20. Malı da pek çok seviyorsunuz.
  21. -Hayır, Yer paramparça olduğu zaman,
  22. Rabbin ve saf saf melekler geldiğinde..
  23. İşte cehennem o gün getirilir. Ve insan o gün doğruyu hatırlar. Ama nasıl öğüt alacak?
  24. Oysa dünya hayatının ve imtihanın sona erdiği o gün öğüt alma günü değil, karar günüdür. Orada gerçeği anlamak artık işe yaramaz. Ve insanlar her şeyin gerçekliğinin bütün çıplaklığı ile gözler önüne serildiği o gün şöyle der: -Keşke hayatım için hazırlıkta bulunsaydım.
  25. İşte, hiç kimse o gün Allah’ın cezalandırdığı gibi cezalandıramaz.
  26. Hiç kimse onun bağladığı gibi bağlayamaz.
  27. -Ey huzura ermiş can!
  28. Hoşnut olarak, hoşnut olunarak Rabbine dön.
  29. Kullarımın arasına katıl.
  30. Ve gir cennetime...
Yazar: Ebu'l Al'a Mevdudi - Tefhim-ul Kuran
  1. Fecre andolsun,
  2. On geceye,
  3. Çift´e ve tek´e,
  4. Akıp gittiği zaman geceye.
  5. Bunlarda, akıl sahibi olan için bir yemin var, değil mi?
  6. Rabbinin Ad (kavmin)e ne yaptığını görmedin mi?
  7. ´Yüksek sütunlar´ sahibi İrem´e?
  8. Ki şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmış değildi.
  9. Ve vadilerde kayaları oyup biçen Semud´a?
  10. Ve kazıklar (ehramlar) sahibi Firavun´a?
  11. Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı.
  12. Böylece oralarda fesadı ´yaygınlaştırıp arttırmışlardı.´
  13. Bundan dolayı, Rabbin, onların üzerine bir azab kamçısı çarpıverdi.
  14. Çünkü senin Rabbin, gerçekten gözetleme yerindedir.
  15. Fakat insan; ne zaman Rabbi kendisini bir denemeden geçirse, ona bir keremde bulunsa, ona nimetler verse: «Rabbim bana ikramda buludu» der.
  16. Ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: «Rabbim bana ihanette bulundu.» der.
  17. Hayır; aksine, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
  18. Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
  19. Mirası, sınır tanımaz (helal, haram aldırmaz) bir tarzda yiyorsunuz.
  20. Malı da ´bir yığma tutkusu ve hırsıyla´ seviyorsunuz.
  21. Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu,
  22. Rabbin(in buyruğu) geldiği ve melekler de dizi dizi durduğu zaman;
  23. O gün, cehennem de getirilmiştir. İnsan o gün düşünüp hatırlar, ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda?
  24. Der ki: «Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim.»
  25. Artık o gün hiç kimse, (Allah´ın) vereceği azab gibi azablandıramaz.
  26. Onun vuracağı bağı da hiç kimse vuramaz.
  27. Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis,
  28. Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön.
  29. Artık kullarımın arasına gir.
  30. Cennetime gir.
Yazar: Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
  1. Yemin olsun tan yerinin ağarma vaktine,
  2. On geceye,
  3. Çifte ve teke,
  4. Yola koyulduğu zaman geceye.
  5. Nasıl, bunlarda akıl sahibi için bir yemin var mı?
  6. Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine?
  7. Sütunlarla dolu İrem´e,
  8. Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
  9. Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine?
  10. Ve kazıklar sahibi Firavun´a.
  11. Bunlar, ülkelerde azıp zulmetmişlerdi.
  12. Ve oralarda bozgunu çoğaltmışlardı.
  13. Bu yüzden Rabbin, üzerlerine azap kamçısını yağdırıverdi.
  14. Çünkü Rabbin tam gözetleme yerindedir/tam bir biçimde gözetlemektedir.
  15. İnsan böyledir; Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: "Rabbim bana ikramda bulundu!" der.
  16. Ama Rabbi onu sıkıntıya uğratıp rızkını ölçüye bağlarsa: "Rabbim bana ihanet etti!" der.
  17. Doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
  18. Yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz.
  19. Mirası derleyip toplayıp yiyorsunuz.
  20. Malı, devşirip depolatacak bir sevgiyle seviyorsunuz.
  21. İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde,
  22. Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde,
  23. O gün cehennem de getirilir. İşte o gün düşünüp anlar insan. Ama düşünüp hatırlamanın ona ne yararı var!
  24. Der ki: "Keşke şu hayatım için önden bir şeyler gönderseydim."
  25. O gün hiç kimse O´nun azabı gibi azap edemez.
  26. Ve hiç kimse O´nun vurduğu bağ gibi bağ vuramaz.
  27. Ey sükûna kavuşmuş benlik!
  28. Dön Rabbine, razı etmiş ve razı edilmiş olarak!
  29. Gir kullarımın arasına!
  30. Gir cennetime!