İnşikak

الْاِنْشِقَاقِ

Yazar: Abdulbakî Gölpınarlı - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Gök yarılıp çatlayınca.
  2. Ve Rabbini dinleyip itâat ederek sözünü haklayınca.
  3. Ve yeryüzü, dümdüz çekilince.
  4. Ve içindekileri atıp boşalınca.
  5. Ve Rabbini dinleyip itâat ederek sözünü haklayınca.
  6. Ey insan, şüphe yok ki sen, Rabbine ulaşmak için meşakkatler içinde didinir-durursun da sonunda ona kavuşursun.
  7. Ama kimin kitabı, sağ yanından verilirse.
  8. Artık onun hesâbı, kolayca görülür.
  9. Ve âilesinin yanına sevinç içinde döner.
  10. Ve ama kimin kitabı, ardından verilirse.
  11. O, helâk olmasını diler.
  12. Ve cehenneme atılır.
  13. Şüphe yok ki o, âilesinin içinde sevinmedeydi.
  14. Şüphe yok ki o, öldükten sonra tekrar hayâta dönmeyeceğini sanırdı.
  15. Evet, şüphe yok ki Rabbi, onu görürdü.
  16. Andolsun gün battıktan sonraki kızıllığa.
  17. Ve geceye ve gecenin kapladıklarına.
  18. Ve aya, dolunay olunca.
  19. Elbette geçeceksiniz bir halden bir hâle.
  20. Artık ne oldu onlara da inanmıyorlar.
  21. Ve onlara Kur’ân okununca secde etmiyorlar?
  22. Hayır, kâfir olanlar, yalanlıyorlar.
  23. Ve Allah, daha iyi bilir, gönüllerinde ne var.
  24. Artık müjdele onları elemli bir azapla.
  25. Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar başka; onlar içindir başa kakılmıyan mükâfat.
Yazar: Adem Uğur - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Gök yarıldığı,
  2. Rabbine kulak verip boyun eğecek hale getirildiği zaman,
  3. Yer dümdüz edildiği,
  4. İçinde bulunanları atıp boşaldığı,
  5. Ve Rabb´ini dinleyip O´na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).
  6. Ey insan! Şüphe yok ki sen Rabbine karşı çaba üstüne çaba göstermektesin; sonunda O´na varacaksın.
  7. Kimin kitabı sağından verilirse,
  8. Kolay bir hesapla hesaba çekilecek;
  9. Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
  10. Kimin de kitabı arkasından verilirse,
  11. Derhal yok olmayı isteyecek,
  12. Ve alevli ateşe girecektir.
  13. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
  14. O hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı.
  15. Oysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.
  16. Hayır! Şafağa, yemin ederim ki,
  17. Geceye ve onda basan karanlığa,
  18. Dolunay olmuş aya,
  19. Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
  20. Böyleyken onlar acaba neden iman etmezler?
  21. Onlar kendilerine Kur´an okununca secde de etmezler.
  22. Aksine, kâfirler yalanlıyorlar.
  23. Halbuki Allah onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
  24. (Resûlüm!) Onlara acı azabı müjdele!
  25. İman edip sâlih amel işleyenler başkadır; onlar için arkası kesilmeyen bir mükâfat vardır.
Yazar: Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı Meal ve Sözlük
  1. Gök, yarılıp-parçalandığı,
  2. Ve ´kendi yaratılışına uygun´ Rabbine boyun eğdiği zaman;
  3. Yer, düzlendiği,
  4. İçinde olanları dışa atıp boşaldığı,
  5. Ve ´kendi yaratılışına uygun Rabbine boyun eğdiği zaman.
  6. Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın Rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O´na varacaksın.
  7. Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse,
  8. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek,
  9. Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır.
  10. Kimin de kitabı ardından verilirse,
  11. O da, helak (yok olmay)ı çağıracak,
  12. Çılgın alevli ateşe girecek.
  13. Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.
  14. Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı.
  15. Hayır; gerçekten Rabbi, kendisini çok iyi görendi.
  16. Yoo, şafak-vaktine yemin ederim,
  17. Geceye ve toplayıp-taşıdığı şeylere,
  18. Ondördüne girdiği zaman aya;
  19. Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
  20. Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?
  21. Kendilerine Kur´an okunduğunda secde etmiyorlar.
  22. Tersine, o nankörler, yalanlıyorlar.
  23. Oysa Allah, onların içlerinde sakladıklarını daha iyi bilendir.
  24. Bu durumda sen, onlara acı bir azap ile müjde ver.
  25. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükafaat) vardır.
Yazar: Ali Fikri Yavuz - Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meal-i Alisi
  1. Gök yarıldığı;
  2. Ve Rabbinin emrine boyun eğib de (O’na itaat) gerçekleştirildiği zaman,
  3. Arz, dümdüz uzatıldığı,
  4. İçindekini atıb boşaldığı;
  5. Ve Rabbinin emrine boyun eğib de (O’na itaat) gerçekleştirildiği zaman, (insan sevabını veya azabını görecektir).
  6. Ey İnsan! Gerçekten sen, (dönüb varacağın) Rabbine doğru (ölünceye kadar) çabalar da çabalarsın. Nihayet O’na kavuşursun.
  7. O vakit, amel defteri sağ eline verilen,
  8. Hemen kolay bir hesab ile hesabı görülecek;
  9. Ve sevinçli olarak (cennetteki ailesine) ehline dönecektir.
  10. Fakat kitabı (amel defteri), arka tarafından (sol eline) verilen,
  11. Artık “helâk!” diye bağırır, (ölümünü ister);
  12. Ve cehenneme girer.
  13. Çünkü o, (dünyadaki) evinde keyifli ve sevinçli idi.
  14. O (zalim, ahirette Rabbine) asla dönmiyeceğini sanmıştı.
  15. Hayır, (onun zannettiği gibi değil). Çünkü Rabbi onu görüb gözetiyordu. (Muhakkak kendisini hesaba çekecektir.)
  16. Artık kasem ederim şafak’a,
  17. Geceye ve bürüdüklerine,
  18. Bedir haline geldiği zaman o Ay’a ki,
  19. Sizler, muhakkak halden hale binib geçeceksiniz.
  20. O halde, onlarda ne var ki, iman etmezler;
  21. Kendilerine Kur’an okunduğu zaman, teslim olub gerçeği kabul etmezler, (namaz kılmazlara)?(*)
  22. Daha doğrusu, o kâfir olanlar (Kur’an’ı) inkâr ederler.
  23. Halbuki Allah içlerinde ne sakladıklarını en iyi bilendir.
  24. Onun için (Ey Rasûlüm), sen onları acıklı bir azabla müjdele!...
  25. Ancak iman edib de salih ameller işliyenler için, bitmez tükenmez bir mükâfat var...
Yazar: Bekir Sadak - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlatımı
  1. (1-2) Gok yarilip Rabbine boyun egdigi zaman, ki gok boyun egecektir.
  2. (1-2) Gok yarilip Rabbine boyun egdigi zaman, ki gok boyun egecektir.
  3. (3-5) Yer duzeltilip, icinde olanlari disari atarak bosaldigi zaman ve yer Rabbine boyun egdigi zaman, ki yer boyun egecektir
  4. (3-5) Yer duzeltilip, icinde olanlari disari atarak bosaldigi zaman ve yer Rabbine boyun egdigi zaman, ki yer boyun egecektir
  5. (3-5) Yer duzeltilip, icinde olanlari disari atarak bosaldigi zaman ve yer Rabbine boyun egdigi zaman, ki yer boyun egecektir
  6. Ey insanoglu! Sen Rabbine kavusuncaya kadar calisip cabalarsin, sonunda O´na kavusacaksin.
  7. (7-9) Amel defteri kendisine sagindan verilen kimse, kolay gecirecegi bir hesaba cekilir ve arkadaslarinin yanina sevincle doner.
  8. (7-9) Amel defteri kendisine sagindan verilen kimse, kolay gecirecegi bir hesaba cekilir ve arkadaslarinin yanina sevincle doner.
  9. (7-9) Amel defteri kendisine sagindan verilen kimse, kolay gecirecegi bir hesaba cekilir ve arkadaslarinin yanina sevincle doner.
  10. (10-12) Ama amel defteri kendisine arkasindan verilen kimse: «Mahvoldum» diye bagirir ve cilgin alevli cehenneme girer.
  11. (10-12) Ama amel defteri kendisine arkasindan verilen kimse: «Mahvoldum» diye bagirir ve cilgin alevli cehenneme girer.
  12. (10-12) Ama amel defteri kendisine arkasindan verilen kimse: «Mahvoldum» diye bagirir ve cilgin alevli cehenneme girer.
  13. Cunku o, dunyada, adamlarinin yaninda iken zevk icindeydi.
  14. Zira; o, bir daha dirilip donmeyecegini sanmisti.
  15. Bilin ki, Rabbi onu suphesiz gormekteydi.
  16. Aksamin alaca karanligina and olsun;
  17. Geceye ve gecenin icinde olan seylere and olsun;
  18. Dolunay halindeki aya and olsun ki:
  19. suphesiz siz bir durumdan digerine ugratilacaksiniz.
  20. Onlara ne oluyor da inanmiyorlar?
  21. SÙ Onlara Kuran okundugu zaman neden secde etmiyorlar?
  22. Aksine, inkarcilar yalanliyorlar.
  23. Oysa, Allah, onlarin sakladiklarini cok iyi bilir.
  24. Onlara can yakici azabi mujde et.
  25. Yalniz, inanip yararli isler isleyenlere, onlara, kesintisiz ecir vardir.
Yazar: Celal Yıldırım - Tefsirli Kur'an-ı Kerim Meali
  1. (1-2) Gök yarıldığı, Rabbinin buyruğuna kulak verip boyun eğdiği zaman —ki gök bunun haklılık ölçüsündedir—.
  2. (1-2) Gök yarıldığı, Rabbinin buyruğuna kulak verip boyun eğdiği zaman —ki gök bunun haklılık ölçüsündedir—.
  3. (3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak)..
  4. (3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak)..
  5. (3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak)..
  6. Ey insan! Sen cidden (ölüp) Rabbına gidinceye kadar durmadan didinip koşturursun ve sonunda O´na kavuşursun.
  7. (7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür..
  8. (7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür..
  9. Ve sevinerek arkadaşlarına dönüp gider.
  10. (10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek.
  11. (10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek.
  12. (10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek.
  13. Çünkü o, (Dünya´da iken) yandaşlarının yanında (işlediği kötülüklerden dolayı) pek sevinçliydi.
  14. Doğrusu o, (hesap gününe) dönmeyeceğini sanırdı.
  15. Hayır, (kurtuluş yok) şüphesiz ki Rabbi onun yaptıklarını (bir bir) görmekteydi.
  16. Hayır, şafak´a (Güneş battıktan sonra ufukta beliren kızıllık veya ondan bir süre sonra beliren sarılık) yemin ederim.
  17. Geceye ve (insanlarla hayvanların dinlenmeleri için) derleyip topladığına da yemin ederim..
  18. Derlenen dolunaya da yemin ederim ;
  19. Ki sizler şüphesiz kademeli hayat safhalarında halden hale geçeceksiniz.
  20. O halde onlara ne oluyor da„ inanmıyorlar?!
  21. Kur´ân onların karşısında okunduğu zaman secde etmezler.
  22. Secde etmek şöyle dursun küfre saplanıp kalanlar (Hakk´ı) yalanlamaya devam ediyorlar.
  23. Halbuki Allah, onların içlerinde neleri gizlediklerini çok iyi bilir.
  24. Artık sen, onları elem verici bir azâbla müjdele!.
  25. Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar için bitmez-tükenmez mükâfat vardır.
Yazar: Diyanet - Diyanet 1
  1. (1-2) Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-,
  2. (1-2) Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-,
  3. (3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,
  4. (3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,
  5. Rabbini dinlediği zaman -ki ona yaraşan da budur- (insan yaptıklarını karşısında bulur!)
  6. Ey insan! Şüphesiz, sen Rabbine (kavuşuncaya kadar) didinip duracak ve sonunda didinmenin karşılığına kavuşacaksın.
  7. Kime kitabı sağından verilirse,
  8. Hesabı çok kolay bir şekilde görülecek,
  9. Sevinçli olarak ailesine dönecektir.
  10. Fakat kime kitabı arkasından verilirse,
  11. (11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.
  12. (11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.
  13. Çünkü o, (dünyada iken) ailesi içinde sevinçli idi.
  14. Çünkü o hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sanırdı.
  15. Hayır! Sandığı gibi değil! Şüphesiz Rabbi onu görüyordu.
  16. Yemin ederim şafağa,
  17. Geceye ve içinde topladıklarına,
  18. Dolunay hâlindeki aya ki,
  19. Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz.
  20. Böyleyken onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?
  21. Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar.
  22. Daha doğrusu, inkâr edenler (Kur’an’ı) yalanlıyorlar.
  23. Hâlbuki Allah, içlerinde ne sakladıklarını çok iyi bilir.
  24. Öyle ise sen onlara elem dolu bir azabı müjdele!
  25. Ancak iman edip de sâlih ameller işleyenler başka. Onlar için, bitmez tükenmez bir mükâfat vardır.
Yazar: Diyanet - Diyanet 2
  1. (1-2) Gök yarıldığı, Rabbine kulak verip boyun eğecek hale getirildiği zaman,
  2. (1-2) Gök yarıldığı, Rabbine kulak verip boyun eğecek hale getirildiği zaman,
  3. (3-5) Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O´na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).
  4. (3-5) Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O´na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).
  5. (3-5) Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O´na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).
  6. Ey insan! Şüphe yok ki sen Rabbine karşı çaba üstüne çaba göstermektesin; sonunda O´na varacaksın.
  7. Kimin kitabı sağından verilirse,
  8. Kolay bir hesapla hesaba çekilecek;
  9. Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
  10. (10-13) Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
  11. (10-13) Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
  12. (10-13) Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
  13. (10-13) Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
  14. O hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı.
  15. Oysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.
  16. (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.
  17. (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.
  18. (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.
  19. (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.
  20. Böyleyken onlar acaba neden iman etmezler?
  21. Onlar kendilerine Kur´an okununca secde de etmezler.
  22. Aksine, kâfirler yalanlıyorlar.
  23. Halbuki Allah onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
  24. (Resûlüm!) Onlara acı azabı müjdele!
  25. İman edip sâlih amel işleyenler başkadır; onlar için arkası kesilmeyen bir mükâfat vardır.
Yazar: Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Gök yarıldığında
  2. ve Rabbini dinleyip haklandığında,
  3. yer uzatılıp dümdüz edildiğinde
  4. ve içindekileri dışa atıp tamamen boşaldığında,
  5. ve Rabbini dinleyip haklandığında,
  6. ey insan, sen gerçekten Rabbine doğru çaba üstüne çaba gösterir, sonra da O´na varırsın!
  7. O zaman kitabı sağ eline verilen,
  8. kolay bir hesaba tabi tutulur
  9. ve ailesine sevinçli olarak döner.
  10. Ama kitabı arkasından verilen ise,
  11. Helak diye çağırır
  12. ve alevli ateşe yaslanır.
  13. Çünkü o, ailesi içinde sevinçliydi.
  14. Çünkü o, hiç inkılap görmeyecek (bu durumunun asla değişmeyeceğini) sanmıştı.
  15. Hayır, çünkü Rabbi, onu gözetiyordu.
  16. Şimdi yemin ederim, o şafağa,
  17. geceye ve derlediğine,
  18. ve derlendiğinde (dolunay haline geldiğinde) o aya ki,
  19. sizler binip binip tabakadan tabakaya (halden hale) geçeceksiniz!
  20. O halde onlara ne oluyor ki, iman etmezler.
  21. Karşılarında Kur´an okunduğu zaman secde etmezler?
  22. Hatta o küfredenler yalan derler!
  23. Oysa Allah, içlerindekini biliyor.
  24. Onun için onlara acı bir azap müjdele!
  25. Ancak iman edip iyi işler yapanlar başka; onlara tükenmez bir mükafat vardır!
Yazar: Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Meali (Sadeleştirilmiş)
  1. Gök yarıldığı,
  2. Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,
  3. Yer uzatılıp düzlendiği,
  4. İçinde ne varsa attığı ve tamamen boşaldığı
  5. Ve Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,
  6. Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O´na varacaksın.
  7. O vakit kitabı sağ eline verilen,
  8. Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,
  9. Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
  10. Ama kitabı arkasından verilen,
  11. «Yetiş ey ölüm!» diye bağıracak
  12. Ve alevli ateşe girecektir.
  13. Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi.
  14. Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı.
  15. Hayır Rabbi onu görmekte idi.
  16. Şimdi, yemin ederim o şafağa,
  17. Geceye ve içinde barındırdığı şeylere,
  18. Derlendiği zaman o aya,
  19. Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
  20. Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler?
  21. Karşılarında Kur´ân okunduğu vakit secde etmezler?
  22. Aksine o nankörler yalanlıyorlar.
  23. Oysa Allah içlerinde sakladıklarını biliyor.
  24. Onun için onlara elem verici bir azabı müjdele.
  25. Ancak iman edip iyi ameller işleyenler başkadır. Onlara tükenmez bir ecir vardır.
Yazar: Seyyid Kutub - Fizilal-il Kuran
  1. Gök yarıldığı,
  2. Rabbini dinleyip O´na yaraşır şekilde boyun eğdiği zaman!
  3. Yer uzatılarak dümdüz yapıldığı,
  4. İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,
  5. Ve Rabbine yaraştığı şekilde O´na kulak verip boyun eğdiği zaman.
  6. Ey insanoğlu! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalayacak, sonunda O´na kavuşacaksın.
  7. O zaman kimin kitabı sağından verilirse,
  8. O kolay bir hesaba çekilecek.
  9. Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
  10. Kimin kitabı da sırtının arkasından verilirse.
  11. O, ölümü çağıracak.
  12. Ve çılgın alevli cehenneme girecektir.
  13. Çünkü o, dünyada ailesi arasında sevinç içinde idi.
  14. Rabbine hiç dönmeyeceğini sanmıştı.
  15. Aksine Rabbi onu görmekte idi.
  16. Akşamın alaca karanlığına,
  17. Geceye ve gecenin içinde barındırdığına.
  18. Dolunay halindeki Ay´a andolsun ki,
  19. Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğrayacaksınız.
  20. Onlara ne oluyor da inanmıyorlar?
  21. Kendilerine Kur´an okunduğu zaman secde etmiyorlar?
  22. Aksine kafir olanlar yalanlıyorlar.
  23. Oysa Allah onların içinde gizlediklerini biliyor.
  24. Onları acıklı bir azab ile müjdele.
  25. İman edenler ve salih ameller işleyenler hariç. Onlar için bitip tükenmeyen mükafat vardır.
Yazar: Gültekin Onan - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Gök, yarılıp parçalandığı,
  2. Ve ´kendi yaratılışına uygun´ rabbine boyun eğdiği zaman;
  3. Yer, düzlendiği,
  4. İçinde olanları dışa atıp boşaldığı,
  5. Ve ´kendi yaratılışına uygun´ rabbine boyun eğdiği zaman.
  6. Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O´na varacaksın.
  7. Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse,
  8. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek,
  9. Ve kendi ehline (yakınlarına) sevinç içinde dönecektir (yenkalibu).
  10. Kimin de kitabı ardından verilirse,
  11. O da, helak (yok olmay)ı çağıracak,
  12. Çılgın alevli ateşe girecek.
  13. Çünkü o, (dünyada) kendi ehli (yakınları) arasında sevinçliydi.
  14. Doğrusu o, (rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı.
  15. Hayır; gerçekten rabbi, kendisini çok iyi görendi.
  16. Yoo, şafak vaktine yemin ederim,
  17. Geceye ve toplayıp taşıdığı şeylere,
  18. Ondördüne girdiği zaman aya;
  19. Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
  20. Şu halde onlara ne oluyor ki inanmıyorlar?
  21. Kendilerine Kuran okunduğunda secde etmiyorlar.
  22. Tersine, o küfredenler yalanlıyorlar.
  23. Oysa Tanrı, onların içlerinde sakladıklarını daha iyi bilendir.
  24. Bu durumda sen, onlara acı bir azab ile müjde ver.
  25. Ancak inanıp salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükafaat) vardır.
Yazar: Hasan Basri Çantay - Kur'an Meali - Kur’an-ı Hakim Ve Meal-i Kerim
  1. (1-2) Gök yarıldığı, (yarılmakda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki gök zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır.
  2. (1-2) Gök yarıldığı, (yarılmakda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki gök zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır.
  3. (3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).
  4. (3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).
  5. (3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).
  6. Ey insan, hakıykat sen Rabbine (kavuşuncaya) kadar durmayıb didineceksin, nihayet Ona ulaşacaksın.
  7. O vakit (amel) kitabı sağ eline verilen kimseye gelince.
  8. kolayca bir hisâb ile muhaasebe edilecek o,
  9. ehline de sevinçli dönecekdir.
  10. Amma kitabı arkasından verilen kimse,
  11. derhal helakini temennî edecek,
  12. o şiddetli ateşe (cehenneme) girecek.
  13. Çünkü o, ehli içinde bir şımarıkdı.
  14. Çünkü o, hakıykaten ve kat´iyyen (Rabbine) dönmeyeceğini sanmışdı.
  15. Hayır (o, Rabbine dönecekdi). Çünkü Rabbi onu çok iyi görendi.
  16. Demek (hakıykat onun zannetdiği gibi değildir). Andederim o şafaka.
  17. O geceye ve onun (sinesinde) derleyip topladığı şey (ler) e,
  18. toplu bir haale geldiği (nuuru tamamlandığı) zaman aya ki,
  19. siz (ey insanlar), hiç şübhesiz, o halden bu haale bineceksiniz.
  20. Öyleyse onlara ne (oluyor) ki îman etmiyorlar?
  21. Ve karşılarında Kur´an okunduğu zaman (derin saygı ile) eğilmiyorlar?
  22. Bil´akis o küfredenler tekzîb ederler.
  23. Halbuki Allah onların yüreklerinde neler saklıyorlar, pek iyi bilendir.
  24. Bunun için sen (Habibim) onları elem verici bir azâb ile müjdele!
  25. îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) edenler müstesnadır. Onlar için bitib tükenmeyen bir mükâfat vardır.
Yazar: İbni Kesir - Büyük Kuran Tefsiri
  1. Gök yarıldığı zaman;
  2. Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir.
  3. Yer düzeltildiği zaman;
  4. İçinde olanları dışarı atıp boşaldığı zaman;
  5. Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir.
  6. Ey insan; sen Rabbın için çalışıp çabaladın, nihayet O´na kavuşacaksın.
  7. Kimin kitabı sağından verilirse;
  8. Kolayca bir hesab ile muhasebe edilecektir.
  9. Ve ailesine de sevinçli olarak dönecektir.
  10. Ama kimin de kitabı arkasından verilirse;
  11. Derhal helakini temenni edecektir.
  12. Ve çılgın aleve girecektir.
  13. Çünkü o, ailesi içinde iken şımarıktı.
  14. O, hiç dönmeyeceğini sanmıştı.
  15. Hayır; muhakkak Rabbı, onu görmekteydi.
  16. And ederim o şafağa;
  17. Geceye ve derleyip topladığı şeye;
  18. Ve toplu halde geldiğinde aya;
  19. Muhakkak siz; bir durumdan diğerine uğratılacaksınız.
  20. Öyleyse, ne oluyor onlara da inanmıyorlar?
  21. Ve Kur´an okunduğu zaman secde etmiyorlar.
  22. Bilakis o küfredenler, yalanlıyorlar.
  23. Halbuki Allah, onların sakındıklarını en iyi bilendir.
  24. Onlara elim bir azabı müjdele.
  25. Ancak iman edip salih amel işleyenler müstesna. Onlara bitip tükenmeyen bir ecir vardır.
Yazar: İskender Ali Mihr - Kur'ân-ı Kerim Lafz-ı ve Ruhu Tefsiri
  1. Gökyüzü yarıldığı zaman.
  2. Ve Rabbine itaat etti ve gerçekleştirdi.
  3. Ve yeryüzü uzatılıp dümdüz olduğu zaman.
  4. Ve içindekileri (dışarı) attı ve boşaldı.
  5. Ve Rabbine itaat etti ve gerçekleştirdi.
  6. Ey insan! Muhakkak ki sen, Rabbine doğru (yola çıkarak) cehd ile (nefsinle) cihad edersin. Sonunda O´na mülâki olursun (ruhunu Allah´a ilka edersin, ulaştırırsın).
  7. Fakat kitabı (hayat filmi) sağından verilen kimse ise.
  8. İşte o, kolay bir hesapla hesaba çekilecek.
  9. Ve ehline surur içinde sevinçle dönecek.
  10. Ve kitabı (hayat filmi), arkasından verilen kimse ise.
  11. İşte o, hemen ölümü davet edecek (helâk olmak için dua edecek).
  12. Ve alevli ateşe yaslanacak (atılacak).
  13. Muhakkak ki o, (dünyada) ehlinin arasında iken surur içinde sevinçliydi.
  14. Muhakkak ki o (Allah´a) asla geri dönmeyeceğini sandı.
  15. Hayır, (öyle değil) muhakkak ki Rabbi, onu en iyi görendir.
  16. Bundan sonra hayır, şafak vaktine yemin ederim.
  17. Ve geceye ve örttüğü (barındırdığı) şeylere (yemin ederim).
  18. Ve nuru tamamlandığı (dolunay haline geldiği) zaman Ay´a (kasem ederim).
  19. Siz mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz (gök katlarından geçeceksiniz).
  20. Artık onlara ne oluyor ki îmân etmiyorlar (inanmıyorlar)?
  21. Ve onlara Kur´ân okunduğu zaman secde etmezler.
  22. Hayır, inkâr edenler (kâfirler) yalanlıyorlar.
  23. Ve Allah, onların (kalplerinde) sakladıkları şeyleri (inkârları, düşmanlıkları) en iyi bilir.
  24. Artık onları elîm azapla müjdele.
  25. Ancak âmenû olanlar (ölmeden evvel Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefs tezkiye edici amel) yapanlar için, kesintisiz ecir (mükâfat) vardır.
Yazar: Muhammed Esed - Kur'an Mesajı Meal-Tefsir
  1. Gökyüzü parçalara ayrıldığında,
  2. tabiatı gereği Rabbine boyun eğdiğinde;
  3. ve yeryüzü dümdüz hale getirildiğinde,
  4. ve içindeki her şeyi dışarı atarak tamamen boşaldığında,
  5. tabiatı gereği Rabbine boyun eğerek:
  6. (öyleyse,) ey insan -sen (madem ki) zahmetli bir çaba ile Rabbine yönelmektesin- sonunda mutlaka O´na kavuşacaksın!
  7. Sicili sağ eline verilecek olan kimse,
  8. zamanı geldiğinde kolay bir hesaba çekilecektir;
  9. ve kendi görüş ve anlayışındaki insanlara sevinçle dön(ebil)ecektir.
  10. Sicili arkasından verilecek olan ise,
  11. zamanı geldiğinde tamamiyle yok olmak için yalvaracak:
  12. ama yakıcı ateşe atılacaktır.
  13. Bakın, o adam, (yeryüzündeki hayatında) kendi görüş ve anlayışındaki insanlar arasında keyifle yaşadı;
  14. çünkü, hiçbir zaman (Allah´a) döneceğini düşünmedi.
  15. Evet, öyle! Halbuki Rabbi, onda olan her şeyi görmekteydi!
  16. Yok yok! Hayır! Akşamın (geçip giden) alacakaranlığını tanıklığa çağırırım.
  17. Ve geceyi, onun (safha safha) gözler önüne serdiklerini,
  18. ve dolunay haline gelen ayı:
  19. (işte böylece, ey insanlar,) siz adım adım ilerleyeceksiniz.
  20. Peki, onlara ne oluyor da (öteki dünyaya) inanmıyorlar?
  21. Ve Kur´an kendilerine okunduğunda saygıyla yere kapanmıyorlar?
  22. Evet, hakikati inkara şartlanmış olanlar (bu ilahi kelamı) yalanlıyorlar!
  23. Ama Allah, onların (kalplerinde) gizlediklerini bilir.
  24. O halde, onlara (öteki dünyada) şiddetli azabı haber ver,
  25. yalnız (pişmanlık duyarak) iman edip doğru ve yararlı işler yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır!
Yazar: Ömer Nasuhi Bilmen - Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali
  1. Gök yarıldığı zaman.
  2. (2-3) Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. Ve yer uzatılıp dümdüz olduğu zaman.
  3. (2-3) Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. Ve yer uzatılıp dümdüz olduğu zaman.
  4. Ve içinde ne var ise atıp boşaldığı zaman.
  5. Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman.
  6. Ey insan muhakkak ki sen Rabbine doğru bir çalışmakla çalışıcısın, artık O´na kavuşacaksındır.
  7. (7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur.
  8. (7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur.
  9. (7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur.
  10. (10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.
  11. (10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.
  12. (10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.
  13. Şüphe yok ki o, ehli arasında sevinçli bir halde idi.
  14. Muhakkak, o sanmıştı ki elbette dönmeyecektir.
  15. Hayır. Şüphe yok ki, Rabbi onu görür olmuştur.
  16. Artık kasem ederim şafaka.
  17. Ve geceye ve topladığı şeye,
  18. Ve toplandığı vakit kamere,
  19. Elbette ki halden hale mülâki olacaksınız.
  20. (20-21) Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? Ve onlara karşı Kur´an okunduğu vakit secde etmezler.
  21. (20-21) Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? Ve onlara karşı Kur´an okunduğu vakit secde etmezler.
  22. Hatta kâfir olanlar, tekzîp ederler.
  23. Halbuki Allah onların kalblerinde neler topladıklarını pek iyi bilendir.
  24. Artık onları pek acıklı bir azap ile müjdele.
  25. Fakat o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, onlar için de tükenmeyen bir mükâfaat vardır.
Yazar: Suat Yıldırım - Kura'an-ı Hakim ve Açıklamalı Meali
  1. Gök yarıldığı zaman..
  2. Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman..
  3. Yer yayılıp dümdüz edildiği,
  4. İçindekileri dışarı atıp boşaldığı
  5. Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman... Seyredin siz: neler olacak o zaman
  6. Ey insan! Sen, tâ Rabbine kavuşuncaya kadar didinip duracaksın
  7. Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür.Ve ailesine sevinç içinde döner
  8. Hesap defteri arkasından sol eline verilen kimse ise
  9. Yok olmayı ister
  10. Alevli ateşe girer
  11. O dünyada iken ailesi içinde keyifli, şımarık idi
  12. Hiçbir sûrette Rabbine dönmeyeceğini sanırdı
  13. Hayır! O Rabbine dönecek! Zira Rabbi, devamlı sûrette onun yaptıklarını görüyor, tek tek kontrol ediyordu. (Bu kontrolün de elbette böyle bir neticesi olacaktı.
  14. Demek, gerçek onun sandığı gibi değildir. Şafak hakkı için
  15. Gece ve gecenin barındırdığı, şeyler hakkı için
  16. Dolunay halini alan ay hakkı için
  17. Siz halden hale geçeceksiniz
  18. Öyleyse onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar
  19. Kendilerine Kur´ân okunduğunda derin bir saygı ile eğilmiyorlar
  20. Bilakis, o kâfirler dini yalan saymaya devam ediyorlar
  21. Allah, onların kalplerinde ne sakladıklarını pek iyi bilir
  22. Sen de onlara gayet acı bir azap müjdele
  23. Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, hiç kesintiye uğramayan, bitip tükenmeyen mükâfat vardır
Yazar: Süleyman Ateş - Kuran'ı Kerim Meali
  1. Gök yarıldığı,
  2. Kendisine yaraştığı üzere Rabbini(n buyruğunu) dinlediği zaman!
  3. Yer uzatıl(ıp dümdüz yapıl)dığı,
  4. İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,
  5. Ve kendisine yaraştığı üzere Rabbini(n buyruğunu) dinlediği zaman!
  6. Ey insan, sen, Rabbine varan yolda çabalayıp durmaktasın, nihâyet O´na varacaksın.
  7. (O zaman) Kimin Kitabı sağından verilirse:
  8. O, kolay bir hesaba çekilecek,
  9. Ve sevinçli olarak âilesine dönecektir.
  10. Kimin Kitabı arka tarafından verilirse.
  11. O, ölümü çağıracak,
  12. Ve alevli ateşe girecektir.
  13. Çünkü o, (dünyâda) âilesi arasında (şımarık ve) sevinçli idi.
  14. O, hiç (Rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı.
  15. Hayır, Rabbi O´nu görmekte idi.
  16. Yoo, and içerim; akşamın alaca karanlığına,
  17. Geceye ve (gecenin bağrında) topladığı şeylere,
  18. Değirmileşen aya,
  19. Ki, siz, mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz!
  20. Onların nesi var ki inanmıyorlar?
  21. Kendilerine Kur´ân okunduğu zaman secde etmiyorlar?
  22. Tersine o nânkörler yalanlıyorlar.
  23. Allâh onların, içlerinde gizledikleri (düşünceleri) biliyor.
  24. Onlara acı bir azâbı müjdele.
  25. Ancak inanıp yararlı işler yapan kimseler için kesintisiz bir mükâfât vardır.
Yazar: Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
  1. Gök yarıldığı..
  2. Rabbine boyun eğdiği zaman.. Ki ona yaraşan da budur.
  3. Yeryüzü dümdüz edildiği..
  4. İçindekiler boşalıp, atıldığı zaman..
  5. Ve kendisine yaraştığı gibi Rabbine boyun eğdiği zaman..
  6. -Ey insan, sen, Rabbine kavuşmak için çabalayıp durdun. İşte ona kavuştun.
  7. Kimin kitabı sağından verilmişse..
  8. O, kolay bir hesapla hesap verecektir.
  9. Ailesinin yanına sevinç içinde dönecektir.
  10. Kimin de kitabı arkasından verilmişse..
  11. Ölüp, yok olmak isteyecek..
  12. Ve alevli ateşe girecektir
  13. Nitekim o, ailesinin yanında neşeli idi.
  14. O, asla dönmeyeceğini sanıyordu.
  15. Elbette dönecekti! Çünkü Rabbin onu gözlüyordu.
  16. Andolsun şafağa.
  17. Geceye ve kapladıklarına..
  18. Dolunay halindeki Ay’a..
  19. Elbette sen, bir aşamadan bir aşamaya geçeceksin.
  20. Onlara ne oluyor da iman etmiyorlar.
  21. Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar.
  22. Aksine, o inkarcılar (gerçeği) yalan sayıyorlar.
  23. Allah, onların (içlerinde) sakladıklarını en iyi bilendir.
  24. Onlara acı bir azabı müjdele..
  25. Ancak, iman edip doğruları yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.
Yazar: Ebu'l Al'a Mevdudi - Tefhim-ul Kuran
  1. Gök, yarılıp parçalandığı,
  2. Ve ´kendi yaratılış gereğine uygun´ olarak Rabbine boyun eğdiği zaman;
  3. Yer, düzlendiği,
  4. İçinde olanları dışa atıp boşaldığı
  5. Ve ´kendi yaratılış gereğine uygun´ olarak Rabbine boyun eğdiği zaman.
  6. Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın Rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O´na varacaksın.
  7. Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse,
  8. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek,
  9. Ve kendi yakınlarına da sevinç içinde dönmüş olacaktır.
  10. Kimin de kitabı ardından verilirse,
  11. O da, helâk (yok olmay)ı çağıracak,
  12. Çılgın alevli ateşe girecek.
  13. Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi.
  14. Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı.
  15. Hayır; gerçekten onun Rabbi, kendisini çok iyi görendi.
  16. Yoo, şafak vaktine yemin ederim,
  17. Geceye ve toplayıp taşıdığı şeylere,
  18. Ondördüne girdiği zaman aya;
  19. Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
  20. Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?
  21. Kendilerine Kur´an okunduğunda secde etmiyorlar.
  22. Tersine, o nankörler, yalanlıyorlar.
  23. Oysa Allah, onların içlerinde saklı tutmakta olduklarını daha iyi bilendir.
  24. Bu durumda sen, onlara acıklı bir azab ile müjde ver.
  25. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükâfat) vardır.
Yazar: Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
  1. Gök yarılıp parçalandığı,
  2. Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman!
  3. Ve yer uzatıldığı,
  4. Ve içindekini atıp boşaldığı,
  5. Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman!
  6. Ey insan, sen Rabbine varmak için çok didinecek, sonunda O´na kavuşacaksın!
  7. O zaman kitabı sağdan verilen,
  8. Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,
  9. Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
  10. Kitabı arka tarafından verilen,
  11. Bir ölüm çağıracak,
  12. Ve korkunç ateşe girecektir.
  13. O, ailesi içinde sevinçli idi.
  14. Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini sanmıştı.
  15. Hayır! Rabbi onu iyice görmekteydi.
  16. İş, sandıkları gibi değil! Yemin ederim akşamın kızıllığına,
  17. Geceye ve derlediğine,
  18. Toparlandığı zaman Ay´a,
  19. Ki siz boyuttan boyuta/halden hale mutlaka geçeceksiniz.
  20. Peki onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?!
  21. Karşılarında Kur´an okunduğu zaman secde etmiyorlar.
  22. Tam aksine, o küfre sapanlar yalanlıyorlar.
  23. Allah, içlerinde sakladıklarını çok iyi biliyor.
  24. O halde, onlara acıklı bir azap muştula!
  25. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar müstesnadır. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.