Tekâsür

التَّكَاثُرِ

Yazar: Abdulbakî Gölpınarlı - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Oyaladı mal-mülk çokluğuyla öğünmek sizleri.
  2. Ziyâret edinceye dek kabirleri.
  3. İş öyle değil, yakında bilirsiniz.
  4. Sonra da gene iş öyle değil, yakında bilirsiniz.
  5. İş öyle değil, şüphesiz olarak iyiden-iyiye bir bilseniz.
  6. Andolsun ki o koca cehennemi göreceksiniz.
  7. Sonra da andolsun ki gözlerinizle göreceksiniz.
  8. Sonra da andolsun ki o gün nîmetlerden soruya çekileceksiniz.
Yazar: Adem Uğur - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki,
  2. Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
  3. Hayır! Yakında bileceksiniz!
  4. Elbette yakında bileceksiniz!
  5. Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız,
  6. Mutlaka cehennem ateşini görürdünüz.
  7. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz.
  8. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
Yazar: Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı Meal ve Sözlük
  1. (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ´tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.´
  2. "Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü."
  3. Hayır; ileride bileceksiniz.
  4. Yine hayır; ileride bileceksiniz.
  5. Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,
  6. Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz.
  7. Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne´l Yakîn) görmüş olacaksınız.
  8. Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.
Yazar: Ali Fikri Yavuz - Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meal-i Alisi
  1. Soy-sopunuzla öğünmek, sizi (Allah’a ibadet etmekten) öyle meşgul etti ki,
  2. Kabirlere varıncıya kadar ziyaret ettiniz; (ölülerinizi sayıb onların yokluğu ile öğündünüz.)
  3. Hayır, (bu hareketiniz uygun değildir). İleride (ölürken size ne yapılacağını) bileceksiniz.
  4. Yine sakının. İleride (kabirde size ne yapılacağını) bileceksiniz.
  5. Sakının; eğer (kıyamet günü size ne yapılacağını) kesin bir bilgiyle bilseydiniz, (dünyada öğünüp durmazdınız).
  6. And olsun, (kıyamet günü) o kızgın ateşi muhakkak göreceksiniz.
  7. Yine and olsun, onu, muhakkak kesin bir görüşle göreceksiniz.
  8. Sonra and olsun, o gün (kıyamette) nimetin şükründen muhakkak sorulacaksınız.
Yazar: Bekir Sadak - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlatımı
  1. (1-2) Cogunluk olmak iddianiz sizi o kadar mesgul etti ki, mezarlari ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz.
  2. (1-2) Cogunluk olmak iddianiz sizi o kadar mesgul etti ki, mezarlari ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz.
  3. Hayir; oyle olmayin; yakinda bileceksiniz.
  4. Hayir; gozunuzu acin; yakinda bileceksiniz.
  5. Dikkat edin, sayet yaptiginizin sonucunu kesin olarak bir bilseniz!
  6. And osun ki, cehennemi goreceksiniz.
  7. And olsun ki onu gozunuzle kesin olarak goreceksiniz.
  8. Sonra o gun, size verilmis olan her nimetten sorguya cekileceksiniz. *
Yazar: Celal Yıldırım - Tefsirli Kur'an-ı Kerim Meali
  1. Çokluk kuruntusu sizi o kadar oyaladı ki,
  2. Kabirleri bile ziyaret ettiniz (oradaki ölülerinizi bile saymaya çalıştınız).
  3. Hayır, (bu hareketiniz ve düşünceniz hiç doğru değildir). İleride (gerçeği) bileceksiniz.
  4. Sonra da dikkat edin (gerçeği elbette) öğreneceksiniz.
  5. Hayır, (iş bu kadar da değil) kesin bir bilgiyle (yaptıklarınızın ne kazandırdığını) bir bilseniz (büyük bir pişmanlık duyardınız)!
  6. And olsun ki, Cehennem´i elbette göreceksiniz.
  7. Yine de orayı gözlerinizle kesinlikle göreceksiniz !.
  8. Sonra da o gün, (size verilen) nimetlerden elbette sorulacaksınız !.
Yazar: Diyanet - Diyanet 1
  1. (1-2) Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı.
  2. (1-2) Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı.
  3. Hayır; ileride bileceksiniz!
  4. Hayır, Hayır! İleride bileceksiniz!
  5. Hayır, kesin olarak bir bilseniz..
  6. Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz.
  7. Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
  8. Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?
Yazar: Diyanet - Diyanet 2
  1. (1-2) Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
  2. (1-2) Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
  3. (3-4) Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz!
  4. (3-4) Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz!
  5. (5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
  6. (5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
  7. (5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
  8. (5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
Yazar: Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. O çokluk kuruntusu sizleri oyaladı,
  2. ta kabirlere kadar gidip ziyaret edişinize kadar!
  3. Öyle değil, ileride bileceksiniz!
  4. Sonra yine öyle değil, ileride bileceksiniz!
  5. Öyle değil, kesin olarak bilseniz,
  6. andolsun ki, cehennemi mutlaka göreceksiniz!
  7. Sonra yine andolsun ki, onu yakın gözüyle göreceksiniz!
  8. Sonra andolsun ki, o gün her nimetten sorgulanacaksınız!
Yazar: Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Meali (Sadeleştirilmiş)
  1. (1-2) Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.
  2. (1-2) Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.
  3. Hayır! Yakında bileceksiniz.
  4. Yine hayır! Yakında bileceksiniz (hatanızı).
  5. (5-6) Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
  6. (5-6) Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
  7. Sonra, yemin olsun ki, cehennemi yakin gözüyle göreceksiniz.
  8. Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız
Yazar: Seyyid Kutub - Fizilal-il Kuran
  1. Mal ve evlat çoğaltma yarışı sizi oyaladı.
  2. Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
  3. Hayır yakında bileceksiniz.
  4. Yine hayır yakında bileceksiniz.
  5. Hayır gerçeği kesin bilgi ile bilseydiniz,
  6. Andolsun ki cehennemi göreceksiniz.
  7. Andolsun ki onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
  8. Sonra o gün size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz
Yazar: Gültekin Onan - Kur'an-ı Kerim ve Meali
  1. (Mal, mülk ve servetle) Çoklukla övünmek, sizi ´tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi´.
  2. Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü.
  3. Hayır; ileride bileceksiniz.
  4. Yine hayır ileride bileceksiniz.
  5. Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,
  6. Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz.
  7. Sonra onu, gerçekten yakin gözüyle (Ayne´l Yakin) görmüş olacaksınız.
  8. Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.
Yazar: Hasan Basri Çantay - Kur'an Meali - Kur’an-ı Hakim Ve Meal-i Kerim
  1. Sizi çoklukla böbürleniş, (o derecede) oyaladı (ki),
  2. tâ kabirler (e kadar gidib) ziyaret etdiniz.
  3. (Bundan) sakının. İleride (bu öğünmenizin kötü aakıbetini) bileceksiniz.
  4. Yine sakının. İleride bileceksiniz.
  5. Sakının. Eğer şübhesiz (ve kat´î) bir bilgi ile bilseydiniz (böyle yapmazdınız).
  6. Andolsun, siz o alevlenmiş ateşi mutlakaa göreceksiniz.
  7. Yine andolsun, onu ayn-ı yakıyn ile mutlak göreceksiniz.
  8. Sonra, andolsun, o gün elbet ve elbet size ni´met (ler) sorulacakdır.
Yazar: İbni Kesir - Büyük Kuran Tefsiri
  1. Çokluk ile böbürlenmeniz, sizi öylesine oyaladı ki;
  2. Mezarlıkları bile ziyaret ettiniz,
  3. Hayır; ilerde bileceksiniz.
  4. Yine hayır; ilerde bileceksiniz.
  5. Hayır; eğer kesin bir bilgi ile bilseydiniz,
  6. Andolsun ki; cehennemi muhakkak göreceksiniz.
  7. Andolsun ki; yine onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
  8. Sonra o gün, andolsun ki; nimetlerden sorulacaksınız.
Yazar: İskender Ali Mihr - Kur'ân-ı Kerim Lafz-ı ve Ruhu Tefsiri
  1. Çoklukla (mal, mülk, evlât ile) övünmeniz sizi oyaladı.
  2. Hatta kabirleri ziyaret ettiniz (ölülerinizi bile sayarak çoklukla övündünüz).
  3. Hayır! Siz yakında bileceksiniz.
  4. Sonra, hayır! (Öyle olmadığını) Siz yakında bileceksiniz.
  5. Hayır, keşke siz, İlm´el Yakîn (kesin bilgi) ile bilseydiniz.
  6. Mutlaka cahîmi (alevli ateşi) göreceksiniz.
  7. Sonra mutlaka onu Ayn´el Yakîn ile (gözünüzle) göreceksiniz.
  8. Sonra izin günü mutlaka ni´metlerden sorgulanacaksınız.
Yazar: Muhammed Esed - Kur'an Mesajı Meal-Tefsir
  1. Bir açgözlülük saplantısı içindesiniz,
  2. mezarlarınıza girinceye dek (süren).
  3. Ama, zamanı geldiğinde anlayacaksınız!
  4. Evet, evet! Zamanı geldiğinde anlayacaksınız!
  5. Hayır, (onu) tartışılmaz bir kesinlikle anlasaydınız,
  6. (cehennemin) yakıcı ateşini mutlaka görürdünüz!
  7. Sonunda onu keskin bir gözle mutlaka göreceksiniz:
  8. ve o Gün hayatın nimetleri(ne karşı yaptıklarınız) için mutlaka sorguya çekileceksiniz!
Yazar: Ömer Nasuhi Bilmen - Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali
  1. (1-2) Sizi o çokluk kuruntusu oyaladı. Tâ ki, kabirleri ziyaret ediverdiniz.
  2. (1-2) Sizi o çokluk kuruntusu oyaladı. Tâ ki, kabirleri ziyaret ediverdiniz.
  3. Öyle değil, ileride bileceksiniz.
  4. Sonra öyle değil, ileride bileceksiniz.
  5. Vazgeçin. Sizin anladığınız gibi değil, eğer yakın bir bilgi ile bilecek olsa idiniz. (öyle yapmazdınız).
  6. Andolsun ki, o cehennemi mutlaka göreceksiniz.
  7. Sonra onu elbette ki, ayne´l yakîn göreceksiniz.
  8. Sonra kasem olsun ki o gün her türlü nîmetten muhakkak sorulacaksınız.
Yazar: Suat Yıldırım - Kura'an-ı Hakim ve Açıklamalı Meali
  1. Dünyalıklarla böbürlenmek, oyaladı sizleri
  2. Tâ boylayıncaya kadar kabirleri
  3. Hayır (geçici dünya zevklerine bağlanmak doğru değil, sakının bundan) ileride bileceksiniz
  4. Evet, evet! İleride bileceksiniz
  5. Sakının bundan! Eğer kesin bir tarzda (ilmelyakin) bilseydiniz böyle yapmazdınız
  6. Siz cehennemi göreceksiniz
  7. Evet, evet onu mutlaka gözlerinizle göreceksiniz
  8. Sonra o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz
Yazar: Süleyman Ateş - Kuran'ı Kerim Meali
  1. Çokluk yarışı, sizi oyaladı,
  2. Nihâyet kabirleri ziyaret ettiniz (kabre girinceye kadar mal artırmağa çalıştınız).
  3. Hayır (olmaz bu), yakında bileceksiniz (hatânızı)!
  4. Yine hayır, yakında bileceksiniz (hatânızı)!
  5. Hayır, (gerçeği) kesin bilgi ile bilseydiniz;
  6. Mutlaka cehennemi görür (onun varlığını gözle görmüş gibi kabul eder)diniz.
  7. Sonra onu kesin olarak gözle göreceksiniz.
  8. Sonra o gün, (size verilen) ni´metten sorulacaksınız.
Yazar: Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
  1. Çoklukla övünmek sizi oyaladı.
  2. Mezarları ziyaret edinceye / ölünceye dek.
  3. Hayır, ileride bileceksiniz.
  4. Yine hayır, ileride bileceksiniz.
  5. Hayır, Kesin bir bilgiyle bilseniz ..
  6. Elbette cehennemi görürsünüz.
  7. Nitekim onu, yakın bir gözle göreceksiniz.
  8. Sonra, o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz.
Yazar: Ebu'l Al'a Mevdudi - Tefhim-ul Kuran
  1. (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ´tutkuyla oyalayıp kendinizden geçirdi.´
  2. Öyle ki (bu) mezarı ziyaretinize (Kabire gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü.
  3. Hayır; ileride bileceksiniz,
  4. Yine hayır; ileride bileceksiniz.
  5. Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,
  6. Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz.
  7. Sonra onu, hiç tartışmasız yakîn gözüyle (Ayne´l Yakîn) görmüş olacaksınız.
  8. Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.
Yazar: Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
  1. Aldatıp oyaladı o çokluk yarışı sizleri,
  2. Öyle ki, ziyaret edip saydınız kabirleri.
  3. Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz!
  4. Hayır, hayır! İş öyle değil! Yakında bileceksiniz.
  5. İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Ne olurdu, şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz!
  6. Yemin olsun, o cehennemi mutlaka göreceksiniz!
  7. Yine yemin olsun, onu gözünüzle apaçık göreceksiniz!
  8. Sonra o gün, nimetten kesinlikle sorguya çekileceksiniz!